Dil Göster/Sakla
Saffat (As-Saffat) suresi


Saffat (As-Saffat) suresi Kuranın 37. suresidir. Saffat suresi iniş sırasına göre ise 56. sıradadır.

Saffat suresi Sıraya dizilenler anlamına gelmektedir. Toplam da 182 ayet den oluşmaktadır. As-Saffat suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'de indirildiğine inanıldığı için Mekke suresi olarak kabul edilir. Sure nin kelime anlamı; sıra sıra dizilenler, Sırada dizilmişler ve Sıraya dizilenler olarak tercume edilebilir. 2. Mekke döneminde indirildiğini ileri sürmüştür.

Saffat olarak adlandırılmasına rağmen, bu surenin genel teması, Allah'ın birliği ve O'nun büyük ödül ve ceza verme gücüdür. Bu surede, Kıyamet Günü'nde inanmayanların cezalandırılması ve inanların ödüllerinin detaylandırılmasının yanı sıra, İncil'deki figürlerin sıralanmasıyla gerçek bir müminin nasıl olması gerektiğine dair Allah'ın örneklerini görülmektedir.

Sure adını, kıyamet gününde Allah için sıraya dizilecek olan meleklerin anlatıldığı ilk ayetten almaktadır 

Surenin iki ana teması vardır. Kıyamet günüyle başlayan sure, kıyamette meleklerin durumu, mümin ve kâfirlerin akıbeti ve bir tarafta peygamber ve melekler, diğer tarafta kafirler arasındaki tartışma gibi olacakları anlatır.

Surenin ikinci bölümünde Allah'ın önceki peygamberlerinden bahsedilmektedir. Aynı amaca hizmet etmek için gonderilen İbrahim, Musa, Harun, İlyas ve Lut hakkındaki hikayelerin ana konularını bulabiliriz. Bahsi geçen hizmet, Allahın gerçek inananlara verdiği ödülleri belirtmek ve bu yazılanları sadece bir hikaye gibi okuyup geçmemektir.

37:1
Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere-o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,
Vessaffati saffa
وٱلصـفـت صفا
37:2
O haykırarak sevk edenlere/o göğüs gererek durduranlara,
Fezzacirati zecra
فٱلزجرت زجرا
37:3
O Zikir okuyanlara,
Fettaliyati zikra
فٱلتـليـت ذكرا
37:4
Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir.
İnne ilaheküm le vahıd
إن إلـهكم لوحد
37:5
Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O.
Rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma ve rabbül meşarık
رب ٱلسمـوت وٱلأرض وما بينهما ورب ٱلمشـرق
37:6
Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.
İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib
إنا زينا ٱلسماء ٱلدنيا بزينة ٱلكواكب
37:7
Ve her türlü inatçı-asi şeytandan koruduk.
Ve hıfzam min külli şeytanim marid
وحفظا من كل شيطـن مارد
37:8
Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;
La yessemmeune ilel meleil ala ve yukzefune min külli canib
لا يسمعون إلى ٱلملإ ٱلأعلى ويقذفون من كل جانب
37:9
Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.
Dühurav ve lehüm azabüv vasıb
دحورا ولهم عذاب واصب
37:10
Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yıldız takılır.
İlla men hatfel hatfete fe etbeahu şihabün sakıb
إلا من خطف ٱلخطفة فأتبعهۥ شهاب ثاقب
37:11
Şimdi sor onlara: Yaratış ve yaratılış bakımından onlar mı daha güçlüdür, yoksa bizim yarattığımız şuurlular mı? Gerçek şu ki, biz onları bir cıvık çamurdan yarattık.
Festeftihim ehüm eşddü halkan em men halakna inna halaknahüm min tıynil lazib
فٱستفتهم أهم أشد خلقا أم من خلقنا إنا خلقنـهم من طين لازب
37:12
Ama sen şaşırdın, onlarsa alay ediyorlar.
Bel acibte ve yesharun
بل عجبت ويسخرون
37:13
Düşünüp taşınmaya çağrıldıklarında düşünmüyorlar.
Ve iza zükkiru la yezkürun
وإذا ذكروا لا يذكرون
37:14
Bir ayetle yüzyüze geldiklerinde, dudak büküp eğleniyorlar.
Ve iza raev ayetey yesteshırun
وإذا رأوا ءاية يستسخرون
37:15
Şöyle dediler: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir."
Ve kalu in haza illa sıhrum mübın
وقالوا إن هـذا إلا سحر مبين
37:16
"Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı? Biz gerçekten diriltilecek miyiz?"
E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le mebusun
أءذا متنا وكنا ترابا وعظـما أءنا لمبعوثون
37:17
"Önceki atalarımız da mı?"
E ve abaünel evvelun
أوءاباؤنا ٱلأولون
37:18
De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."
Kul neam ve entüm dahırun
قل نعم وأنتم دخرون
37:19
Müthiş bir komut sesidir O. Onlar öylece bakakalacaklar.
Fe innema hiye zecratüv vahıdetün fe izahüm yenzurun
فإنما هى زجرة وحدة فإذا هم ينظرون
37:20
Şöyle derler: "Vay başımıza! Din günüdür bu!"
Ve kalu ya veylena haza yevmüd dın
وقالوا يـويلنا هـذا يوم ٱلدين
37:21
O yalanlayıp durduğunuz ayrım günüdür bu.
Haza yevmül faslillezı küntüm bihı tükezzibun
هـذا يوم ٱلفصل ٱلذى كنتم بهۦ تكذبون
37:22
Toplayın o zulmedenleri; eşlerini de. O tapınıp durmuş olduklarını da toplayın:
Uhşürullezıne zalemu ve ezvacehüm ve ma kanu yabüdun
ٱحشروا ٱلذين ظلموا وأزوجهم وما كانوا يعبدون
37:23
Allah'tan başka tapınmış olduklarını. Sürün onları cehennemin yoluna.
Min dunillahi fehduhüm ila sıratıl cehıym
من دون ٱلله فٱهدوهم إلى صرط ٱلجحيم
37:24
Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.
Ve kıfuhüm innehüm mesulun
وقفوهم إنهم مسـولون
37:25
Neniz var da birbirinize yardım etmiyorsunuz?
Me leküm la tenasarun
ما لكم لا تناصرون
37:26
Edemezler! Bugün hepsi teslim bayrağını çekmiş durumdadır.
Bel hümül yevme müsteslimun
بل هم ٱليوم مستسلمون
37:27
Birbirlerine dönerek bir şeyler sorup duruyorlar.
Ve akbele baduhüm ala badıy yetesaelun
وأقبل بعضهم على بعض يتساءلون
37:28
Dediler: "Siz bize sağ taraftan geliyordunuz."
Kalu inneküm küntüm tetunena anil yemın
قالوا إنكم كنتم تأتوننا عن ٱليمين
37:29
Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"
Kalu bel lem tekunu müminın
قالوا بل لم تكونوا مؤمنين
37:30
"Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."
Ve ma kane lena aleyküm min sultan bel küntüm kavmen tağıyn
وما كان لنا عليكم من سلطـن بل كنتم قوما طـغين
37:31
"Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız."
Fe hakka aleyna kavlü rabbina inna le zaikun
فحق علينا قول ربنا إنا لذائقون
37:32
"Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik."
Fe ağveynaküm inna künna ğavın
فأغوينـكم إنا كنا غـوين
37:33
Onlar o gün azap içinde ortaklık kurmuşlardır.
Fe innehüm yevmeizin fil azabi müşterikun
فإنهم يومئذ فى ٱلعذاب مشتركون
37:34
İşte böyle yaparız biz suçlulara/günahkarlara.
İnna kezalike nefalü bil mücrimın
إنا كذلك نفعل بٱلمجرمين
37:35
Onlar, kendilerine, "Allah'tan başka ilah yoktur" dendiğinde, kibirleniyorlardı.
İnnehüm kanu iza kıyle lehüm la ilahe illellahü yestekbirun
إنهم كانوا إذا قيل لهم لا إلـه إلا ٱلله يستكبرون
37:36
Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımızı mı terk edeceğiz?"
Ve yekulune e inna letariku alihetina li şaırim mecnun
ويقولون أئنا لتاركوا ءالهتنا لشاعر مجنون
37:37
Hayır, öyle değil! O, hakkı getirmişti. Diğer peygamberleri de tasdik etmişti.
Bel cae bil hakkı ve saddekal murselın
بل جاء بٱلحق وصدق ٱلمرسلين
37:38
Yemin olsun, siz o acıklı azabı mutlaka tadacaksınız!
İnneküm lezaikul azabil elım
إنكم لذائقوا ٱلعذاب ٱلأليم
37:39
Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız.
Ve ma tüczevne illa ma küntüm tamelun
وما تجزون إلا ما كنتم تعملون
37:40
Allah'ın içtenliğe erdirilmiş temiz kulları başkadır.
İlla ıbadellahil muhlesıyn
إلا عباد ٱلله ٱلمخلصين
37:41
Onlar için belirlenmiş bir rızık vardır.
Ülaike lehüm rizkum malum
أولـئك لهم رزق معلوم
37:42
Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar.
Fevakih ve hüm mükramun
فوكه وهم مكرمون
37:43
Nimetlerle dolu cennetlerdedirler.
Fı cennatin neıym
فى جنـت ٱلنعيم
37:44
Karşılıklı koltuklar üzerindedirler.
Ala sürurim mütekabilın
على سرر متقـبلين
37:45
Kaynaktan doldurulmuş kadehler dolandırılır çevrelerinde.
Yütafü alyhim bi kesim mim meıyn
يطاف عليهم بكأس من معين
37:46
Bembeyaz, içenlere lezzet sunan kadehler.
Beydae lezzetil lişşaribın
بيضاء لذة للشـربين
37:47
Sersemletme/baş ağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan.
La fıha ğavlüv ve la hüm anha yünzefun
لا فيها غول ولا هم عنها ينزفون
37:48
Yanlarında, gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır.
Ve ındehüm kasıratüt tarfi ıyn
وعندهم قـصرت ٱلطرف عين
37:49
Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.
Ke ennehünne beydum meknun
كأنهن بيض مكنون
37:50
Birbirlerine dönüp bir şeyler sorarlar.
Fe akbele baduhüm ala badıy yetesaelun
فأقبل بعضهم على بعض يتساءلون
37:51
İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."
Kle kailüm minhüm innı kane lı karın
قال قائل منهم إنى كان لى قرين
37:52
Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"
Yekulü e inneke le minel müsaddikıyn
يقول أءنك لمن ٱلمصدقين
37:53
"Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"
E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le medınun
أءذا متنا وكنا ترابا وعظـما أءنا لمدينون
37:54
Dedi: "Siz de bir araştırır mısınız?"
Kale hel entüm müttaliun
قال هل أنتم مطلعون
37:55
Araştırdı, nihayet onu cehennemin ta ortasında gördü.
Fattalea fe raahü fı sevail cehıym
فٱطلع فرءاه فى سواء ٱلجحيم
37:56
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."
Kale tellahi in kidte le türdın
قال تٱلله إن كدت لتردين
37:57
"Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."
Ve lev la nımetü rabbı leküntü minel muhdarın
ولولا نعمة ربى لكنت من ٱلمحضرين
37:58
"Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"
E fe ma nahnü bi meyyitın
أفما نحن بميتين
37:59
"Sadece ilk ölümümüz; azaba da uğratılmayacağız, öyle mi?"
İlla mevtetenel ula ve ma nahnü bi müazzebın
إلا موتتنا ٱلأولى وما نحن بمعذبين
37:60
Doğrusu bu, büyük başarının ta kendisidir.
İnne haza le hüvel fevzül azıym
إن هـذا لهو ٱلفوز ٱلعظيم
37:61
Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar.
Li misli haza felyamelil amilun
لمثل هـذا فليعمل ٱلعـملون
37:62
Ödül ve ikram olarak, bu mu daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı?
E zalike hayrun nüzülen em şeceratüzç zekkum
أذلك خير نزلا أم شجرة ٱلزقوم
37:63
O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık.
İnna cealnaha fitnetel liz zalimın
إنا جعلنـها فتنة للظـلمين
37:64
Cehennemin ta dibinden çıkan bir ağaçtır o.
İnneha şeceratün tahrucü fı aslil cehıym
إنها شجرة تخرج فى أصل ٱلجحيم
37:65
Tomurcukları tıpkı şeytanların başlarıdır.
Taluha ke ennehu ruusüş şeyatıyn
طلعها كأنهۥ رءوس ٱلشيـطين
37:66
Onlar ondan mutlaka yiyecekler ve karınlarını onunla dolduracaklar.
Fe innehüm le akilune minha fe maliune minhel butün
فإنهم لـاكلون منها فمالـون منها ٱلبطون
37:67
Sonra onların, o yedikleri üzerine kaynar su karıştırılmış bir içecekleri vardır.
Sümme inne lehüm aleyha le şevbem min hamum
ثم إن لهم عليها لشوبا من حميم
37:68
Sonra onların dönüşleri doğrudan doğruya cehennemedir.
Şümme inne merciahüm le ilel cehıym
ثم إن مرجعهم لإلى ٱلجحيم
37:69
Çünkü onlar, babalarını sapıtmış kişiler halinde bulmalarına rağmen,
İnnehüm elfev abaehüm dallın
إنهم ألفوا ءاباءهم ضالين
37:70
Kendileri de hala onların eserleri ardınca koşturuyorlar.
Fe hüm ala asarihim yühraun
فهم على ءاثـرهم يهرعون
37:71
Yemin olsun, daha önce ilk nesillerin çoğu da sapmıştı.
Ve le kad dalhle kablehüm ekserul evvelın
ولقد ضل قبلهم أكثر ٱلأولين
37:72
Yemin olsun, onların içlerinde uyarıcılar görevlendirmiştik.
Ve le kad erselna fıhim münzirın
ولقد أرسلنا فيهم منذرين
37:73
Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!
Fenzur keyfe kane akıbetül münzerın
فٱنظر كيف كان عـقبة ٱلمنذرين
37:74
Ancak Allah'ın samimi, temiz kulları kurtuldu.
İlla ıbadellahil muhlesıyn
إلا عباد ٱلله ٱلمخلصين
37:75
Yemin olsun, Nuh bize yakarmıştı da ne güzel karşılık vermiştik biz.
Ve le kad nadana nuhun fe le nımel müccıbun
ولقد نادىنا نوح فلنعم ٱلمجيبون
37:76
Ve kurtarmıştık onu da ailesini de o büyük sıkıntıdan.
Ve necceynahü ve ehlehu minel kerbil azıym
ونجينـه وأهلهۥ من ٱلكرب ٱلعظيم
37:77
Onun zürriyetini, evet onları kalıcılar yaptık.
Ve cealna zürriyyetehu hümül bakıyn
وجعلنا ذريتهۥ هم ٱلباقين
37:78
Sonrakiler içinde, ona işaret eden bir şey bıraktık.
Ve terakna aleyhi fil ahırın
وتركنا عليه فى ٱلـاخرين
37:79
Selam olsun Nuh'a alemler içinde!
Selamün ala nuhın fil alemın
سلـم على نوح فى ٱلعـلمين
37:80
İşte böyle ödüllendiririz biz, güzel düşünüp güzel davrananları.
İnna kezalike neczil muhsinın
إنا كذلك نجزى ٱلمحسنين
37:81
O, bizim inanan kullarımızdandı.
İnnehu min ıbadinel müminın
إنهۥ من عبادنا ٱلمؤمنين
37:82
Sonra ötekileri boğuverdik.
Sümme ağraknel aharın
ثم أغرقنا ٱلـاخرين
37:83
Hiç kuşkusuz, İbrahim de onun grubundandı.
Ve inne min şıatihı le ibrahım
وإن من شيعتهۦ لإبرهيم
37:84
Rabbine, tertemiz bir kalple gelmişti.
İz cae rabbehu bi kalbin selım
إذ جاء ربهۥ بقلب سليم
37:85
Babasına ve toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"
İz kale li ebıhi ve kavmihı maza tabüdun
إذ قال لأبيه وقومهۦ ماذا تعبدون
37:86
"Allah'ın berisinden birtakım uydurma ilahları mı istiyorsunuz?"
E ifken aliheten dunellahi türıdun
أئفكا ءالهة دون ٱلله تريدون
37:87
"Alemlerin Rabbi hakkında düşünceniz nedir?"
Fe ma zannüküm bi rabbil alemın
فما ظنكم برب ٱلعـلمين
37:88
Bu arada İbrahim yıldızlara bir göz attı,
Fe nezara nazraten fin nücum
فنظر نظرة فى ٱلنجوم
37:89
Şöyle dedi: "Ben hastayım!"
Fe kale innı sekıym
فقال إنى سقيم
37:90
Bunun üzerine ondan gerisin geri kaçtılar.
Fe tevellev anhü müdbirın
فتولوا عنه مدبرين
37:91
O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?"
Ferağa ila alihetihim fe kale e ela tekülun
فراغ إلى ءالهتهم فقال ألا تأكلون
37:92
"Neniz var ki, konuşmuyorsunuz!"
Ma leküm la tentıkun
ما لكم لا تنطقون
37:93
İyice yanlarına sokulup sağ eliyle bir darbe indirdi.
Ferağa aleyhim darbem bil yemın
فراغ عليهم ضربا بٱليمين
37:94
Bir süre sonra, halkı koşarak İbrahim'e geldi.
Fe akbelu ileyhi yeziffun
فأقبلوا إليه يزفون
37:95
İbrahim dedi: "Elinizle yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?"
Kale e tabüdune ma tenhıtun
قال أتعبدون ما تنحتون
37:96
"Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır."
Vallahü halekkkaküm ve ma tamelun
وٱلله خلقكم وما تعملون
37:97
Dediler: "Şunun için bir bina yapın da bunu ateşin ortasına fırlatın!"
Kalübnu lehu bünyanen fe elkuhü fil cehıym
قالوا ٱبنوا لهۥ بنيـنا فألقوه فى ٱلجحيم
37:98
Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik.
Fe eradü bihı keyden fe cealnahümül esfelın
فأرادوا بهۦ كيدا فجعلنـهم ٱلأسفلين
37:99
İbrahim dedi: "Kuşkunuz olmasın ki ben Rabbime gideceğim, O bana kılavuzluk edecek."
Ve kale innı zahibün ila rabbı seyehdın
وقال إنى ذاهب إلى ربى سيهدين
37:100
"Rabbim, bana iyilik/barış sevenlerden birini lütfet!"
Rabbi heb lı mines salihıyn
رب هب لى من ٱلصـلحين
37:101
Bunun üzerine biz, İbrahim'e yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik.
Fe beşşernahü bi ğulamin halım
فبشرنـه بغلـم حليم
37:102
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın."
Felemma beleğa meahüs saye kale ya büneyye innı era fil menami ennı ezbehuke fenzur maza tera kale ya ebetifal ma tümeru setecidünı in şaellahü mines sabirın
فلما بلغ معه ٱلسعى قال يـبنى إنى أرى فى ٱلمنام أنى أذبحك فٱنظر ماذا ترى قال يـأبت ٱفعل ما تؤمر ستجدنى إن شاء ٱلله من ٱلصـبرين
37:103
Böylece ikisi de teslim olup İbrahim onu şakağı üzerine yatırınca,
Felemma eslema ve tellehu lil cebın
فلما أسلما وتلهۥ للجبين
37:104
Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
Ve nadeynahü ey ya ibrahım
ونـدينـه أن يـإبرهيم
37:105
"Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz."
Kad saddakter rüya inna kezalike neczil muhsinın
قد صدقت ٱلرءيا إنا كذلك نجزى ٱلمحسنين
37:106
"Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."
İnne haza le hüvel belaül mübın
إن هـذا لهو ٱلبلـؤا ٱلمبين
37:107
Ve ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik.
Ve fedeynahü bi zibhın azıym
وفدينـه بذبح عظيم
37:108
Sonra gelenler içinde onu hatırlatan bir şey bıraktık.
Ve terakna aleyhi fil ahırın
وتركنا عليه فى ٱلـاخرين
37:109
Selam olsun İbrahim'e!
Selamün ala ibrahım
سلـم على إبرهيم
37:110
Böyle ödüllendiririz biz, güzellik sergileyenleri!
Kezalike neczil muhsinın
كذلك نجزى ٱلمحسنين
37:111
O da bizim inanan kullarımızdandı.
İnnehu min ıbadinel müminın
إنهۥ من عبادنا ٱلمؤمنين
37:112
Biz ona, hayrı ve barışı sevenlerden bir peygamber olan İshak'ı müjdeledik.
Ve beşşernahü bi ishaka nebiyyem mines salihıyn
وبشرنـه بإسحـق نبيا من ٱلصـلحين
37:113
Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var.
Ve barakna aleyhi ve ala ishak ve min zürriyyetihima muhsinüv ve zalimül li nefsihı mübın
وبـركنا عليه وعلى إسحـق ومن ذريتهما محسن وظالم لنفسهۦ مبين
37:114
Yemin olsun, biz Musa ve Harun'a da lütufta bulunduk.
Ve le kad menenna ala musa ve haun
ولقد مننا على موسى وهـرون
37:115
Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.
Ve necceynahüma va kavmehüma minel kerbil azıym
ونجينـهما وقومهما من ٱلكرب ٱلعظيم
37:116
Onlara yardım ettik de galip gelenler kendileri oldular.
Ve nasarnahüm fe kanu hümül ğalibın
ونصرنـهم فكانوا هم ٱلغـلبين
37:117
Onlara, açık-seçik bilgi sunan Kitap'ı verdik.
Ve ateynahümel kitabel müstebın
وءاتينـهما ٱلكتـب ٱلمستبين
37:118
Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık.
Ve hedeynahümes sıratal müstekıym
وهدينـهما ٱلصرط ٱلمستقيم
37:119
Sonradan gelenler içinde, her ikisini hatırlatan bir şey bıraktık.
Ve terakna aleyhima fil ahırın
وتركنا عليهما فى ٱلـاخرين
37:120
Selam olsun Musa'ya ve Harun'a!
Selamün ala musa ve harun
سلـم على موسى وهـرون
37:121
Güzel düşünüp güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz!
İnna kezalik enczil muhsinın
إنا كذلك نجزى ٱلمحسنين
37:122
O ikisi de bizim inanan kullarımızdandı.
İnnehüma min ıbadinel müminın
إنهما من عبادنا ٱلمؤمنين
37:123
İlyas da elbette ki peygamberlerdendi.
Ve inne ilyase le minel murselın
وإن إلياس لمن ٱلمرسلين
37:124
O da toplumuna şöyle demişti: "Hala korkup sakınmıyor musunuz?"
İz kale li kavmihı ela tettekun
إذ قال لقومهۦ ألا تتقون
37:125
"Bal'e yalvarıp yakarıyor, yaratıcıların en güzelini bırakıyor musunuz?"
E tedune balev ve tezerune ahsenel halikıyn
أتدعون بعلا وتذرون أحسن ٱلخـلقين
37:126
"Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı terk mi ediyorsunuz?"
Allahe rabbeküm ve rabbe abaikümül evvelın
ٱلله ربكم ورب ءابائكم ٱلأولين
37:127
Sonunda onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka huzura getirileceklerdir.
Fe kezzebuhü fe innehüm le muhdarun
فكذبوه فإنهم لمحضرون
37:128
Allah'ın samimi, seçkin kulları müstesna.
İlla ıbadellahil muhlesıyn
إلا عباد ٱلله ٱلمخلصين
37:129
Sonrakiler içinde İlyas'ı hatırlatacak bir şey de bıraktık.
Ve terakna aleyhi fil ahırın
وتركنا عليه فى ٱلـاخرين
37:130
Selam olsun İlyas'a!
Selamün ala ilyasın
سلـم على إل ياسين
37:131
Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.
İnna kezalike neczil muhsinın
إنا كذلك نجزى ٱلمحسنين
37:132
Bizim inanan kullarımızdandı o.
İnnehu min ıbadinel müminın
إنهۥ من عبادنا ٱلمؤمنين
37:133
Hiç kuşkusuz, Lut da peygamberlerdendi.
Ve inne lutal le minel mürselın
وإن لوطا لمن ٱلمرسلين
37:134
Onu ve ailesini toptan kurtarmıştık biz.
İz necceynahü ve ehlehu ecmeıyn
إذ نجينـه وأهلهۥ أجمعين
37:135
Ancak terk edilenler içinde kalan kocakarı hariç.
İlla acuzen fil ğabirın
إلا عجوزا فى ٱلغـبرين
37:136
Sonra ötekileri yerle bir ettik.
Sümme demmernel aharın
ثم دمرنا ٱلـاخرين
37:137
Kuşkusuz ki, siz onların yanından sabahları geçiyorsunuz.
Ve inneküm le temürrune aleyhim musbihıyn
وإنكم لتمرون عليهم مصبحين
37:138
Geceleyin de. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?
Ve bil leyl e fe la takılun
وبٱليل أفلا تعقلون
37:139
Yunus da gönderilen elçilerdendi.
Ve inne yunüse le minel murselın
وإن يونس لمن ٱلمرسلين
37:140
Hani o, dolu bir gemiye kaçmıştı.
İz ebeka ilel fülkil meşhun
إذ أبق إلى ٱلفلك ٱلمشحون
37:141
Sonra kura çekti de kaybedenlerden oldu.
Fe saheme fe kane minel müdhadıyn
فساهم فكان من ٱلمدحضين
37:142
Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu.
Feltekamehül hutü ve hüve mülım
فٱلتقمه ٱلحوت وهو مليم
37:143
Eğer tespih edenlerden olmasaydı.
Fe lev la ennehu kane minel müsebbihıyn
فلولا أنهۥ كان من ٱلمسبحين
37:144
İnsanların diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalacaktı.
Le lebise fı batnihı ila yevmi yübasun
للبث فى بطنهۦ إلى يوم يبعثون
37:145
Bir süre sonra onu, çıplak araziye attık. Hastalanmıştı.
Fe nebeznahü bil arai ve hüve sekıym
فنبذنـه بٱلعراء وهو سقيم
37:146
Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
Ve embenta aleyhi şeceratem miy yaktıyn
وأنبتنا عليه شجرة من يقطين
37:147
Onu yüzbin kişiye yahut daha fazla olanlara elçi olarak gönderdik.
Ve erselnahü ila mieti elfin ev yezıdün
وأرسلنـه إلى مائة ألف أو يزيدون
37:148
Onlar inandılar. Biz de onları bir vakte kadar nimetlendirdik.
Fe amenu fe mettanahüm ila hıyn
فـامنوا فمتعنـهم إلى حين
37:149
Şimdi sor şunlara: "Kızlar Rabbinin de oğlanlar onların mı?"
Festeftihim e li rabbikel benatü ve lehümül benun
فٱستفتهم ألربك ٱلبنات ولهم ٱلبنون
37:150
Yoksa biz, melekleri, bunların tanıklık ettikleri bir sırada, dişiler olarak mı yarattık?
Em halaknel melaiket inasev ve hüm şahidun
أم خلقنا ٱلملـئكة إنـثا وهم شـهدون
37:151
Dikkat edin, onlar, iftiralarının bir eseri olarak mutlaka şöyle diyecekler:
E la innehüm min ifkihim le yekulun
ألا إنهم من إفكهم ليقولون
37:152
"Allah doğurdu!" Vallahi onlar yalancıdırlar.
Veledellahü ve innehüm le kazibun
ولد ٱلله وإنهم لكـذبون
37:153
Allah, kızları oğlanlara tercih mi etmiş?
Astafel benati alel benın
أصطفى ٱلبنات على ٱلبنين
37:154
Ne oluyor size, o nasıl hüküm veriyorsunuz?
Ma leküm keyfe tahkümun
ما لكم كيف تحكمون
37:155
Hala düşünüp ibret almıyor musunuz?
E fe la tezekkerun
أفلا تذكرون
37:156
Yoksa apaçık bir kanıtınız mı var?
Em leküm sültanüm mübın
أم لكم سلطـن مبين
37:157
Eğer doğru sözlülerseniz, hadi getirin kitabınızı!
Fetu bi kitabiküm in küntüm sadikıyn
فأتوا بكتـبكم إن كنتم صـدقين
37:158
Allah'la cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah'ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını.
Ve cealu beynehu ve beynel cinneti neseba ve le kad alimetil cinnetü innehüm le muhdarun
وجعلوا بينهۥ وبين ٱلجنة نسبا ولقد علمت ٱلجنة إنهم لمحضرون
37:159
Allah arınmıştır bunların nitelemelerinden.
Sübhanellahi amma yesıun
سبحـن ٱلله عما يصفون
37:160
Allah'ın samimi, seçkin kulları, bunların yaptıklarından uzaktır.
İlla ıbadellahil muhlesıyn
إلا عباد ٱلله ٱلمخلصين
37:161
Siz ve kulluk ettiğiniz şeyler,
Fe inneküm ve ma tabüdun
فإنكم وما تعبدون
37:162
O'na karşı kimseyi fitneye düşüremezsiniz.
Ma entüm aleyhi bi fatinın
ما أنتم عليه بفـتنين
37:163
Cehenneme salınacak olan müstesna.
İlla men hüve salil cehıym
إلا من هو صال ٱلجحيم
37:164
Bizim, istisnasız herbirimizin bilinen bir makamı vardır.
Ve ma minna illa lehü mekamüm malum
وما منا إلا لهۥ مقام معلوم
37:165
O saf saf dizilenler elbette biziz.
Ve inna le nahnüs saffun
وإنا لنحن ٱلصافون
37:166
O durmadan tespih edenler elbette biziz.
Ve inna le nahnül müsebbihün
وإنا لنحن ٱلمسبحون
37:167
O inkarcılar şunu da söylüyorlardı:
Ve in kanu le yekulun
وإن كانوا ليقولون
37:168
"Eğer katımızda öncekilere verilenlerden bir öğüt/bir düşündürücü olsaydı,
Lev enne ındena zikram minel evvelin
لو أن عندنا ذكرا من ٱلأولين
37:169
Elbette biz de Allah'ın samimi kullarından olurduk."
Lekünna ıbadellahil muhlesıyn
لكنا عباد ٱلله ٱلمخلصين
37:170
Fakat ardından onu inkar ettiler. Yakında bilecekler.
Fe keferu bih fe sevfe yalemun
فكفروا بهۦ فسوف يعلمون
37:171
Yemin olsun, elçi olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz hükümleşmişti:
Ve le kad sebekat kelimetüna li ıbadinel murselın
ولقد سبقت كلمتنا لعبادنا ٱلمرسلين
37:172
Onlar, yardım görenlerin ta kendileri olacaklar.
İnnehüm le hümül mensurun
إنهم لهم ٱلمنصورون
37:173
Ordularımız, galip gelenlerin ta kendileri olacaklar.
Ve inne cündena lehümül ğalibun
وإن جندنا لهم ٱلغـلبون
37:174
Bir vakte kadar onlardan yüz çevir!
Fe tevelle anhüm hatta hıyn
فتول عنهم حتى حين
37:175
Gözün, üstlerinde olsun; yakında görecekler.
Ve ebsırhüm fe sevfe yübsırun
وأبصرهم فسوف يبصرون
37:176
Azabımız gelsin diye acele mi ediyorlar?
E fe biazabina yestacilun
أفبعذابنا يستعجلون
37:177
Azap, yurtlarına indiğinde, uyarılanların sabahı ne kötü olacaktır!
Fe iza nezele bi sahatihim fe sae sabahul münzerın
فإذا نزل بساحتهم فساء صباح ٱلمنذرين
37:178
Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!
Ve tevelle anhüm hatta hıyn
وتول عنهم حتى حين
37:179
Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.
Ve ebsır fe sevfe yübsırun
وأبصر فسوف يبصرون
37:180
Senin Rabbinin, o ululuk ve kudretin Rabbinin şanı yücedir onların verdiği sıfatlardan...
Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yesfun
سبحـن ربك رب ٱلعزة عما يصفون
37:181
Selam olsun tüm hak elçilerine!...
Ve selamün alel murselın
وسلـم على ٱلمرسلين
37:182
Hamt olsun alemlerin Rabbi Allah'a!...
Vel hamdü lillahi rabbil alemın
وٱلحمد لله رب ٱلعـلمين
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.