Dil Göster/Sakla
Abese (Abasa) suresi


Abese (Abasa) suresi Kuranın 80. suresidir. Abese suresi iniş sırasına göre ise 24. sıradadır.

Abese suresi Yüzünü ekşitti anlamına gelmektedir. Toplam da 42 ayet den oluşmaktadır. Abasa suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'de indirildiğine inanıldığı için Mekke suresi olarak kabul edilir. Bu surenin adı, peygamber Muhammed'e ve onun takipçilerinden birine karşı davranışına bir göndermedir.

Surenin ana teması, peygamber ile kör bir adam arasındaki etkileşimdir. Kör adam peygamberle etkileşim kurmak ister ve peygamber adamı görmezden gelir ve onun yerine çok önemli birini ikna etmeye çalışır. Bu sure, peygamberi yaptığı şeyin yanlış olduğu konusunda uyarmak için indirilmiştir.

Surenin geri kalanında insanın yaratılışından ve hayvanlar, sebzeler ve meyveler gibi yeryüzü nimetlerinin yaratılışından bahsedilmektedir.

Son bölüm ise hesap gününü anlatır ve geldiğinde insanlarda 2 farklı yüz olacak, biri aydınlık, biri karanlık.

80:1
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
Abese ve tevella
عبس وتولى
80:2
Yanına kör adam geldi diye.
En caihulama
أن جاءه ٱلأعمى
80:3
Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.
Ve ma yudriyke leallehu yezzekka
وما يدريك لعلهۥ يزكى
80:4
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
Ev yezzekkeru fetenfeahuzzikra
أو يذكر فتنفعه ٱلذكرى
80:5
O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,
Emma menistağna
أما من ٱستغنى
80:6
Ki sen ona yöneliyorsun;
Feente lehu tesadda
فأنت لهۥ تصدى
80:7
Sana ne onun arınmasından!
Ve ma aleyke ella yezzekka
وما عليك ألا يزكى
80:8
O, koşarak sana gelen var ya;
Ve emma men caeke yesa
وأما من جاءك يسعى
80:9
Odur içine ürperti düşen.
Ve huve yahşa
وهو يخشى
80:10
Sen ona aldırmazlık ediyorsun.
Feente anhu telehha
فأنت عنه تلهى
80:11
Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür.
Kella inneha tezkiretun
كلا إنها تذكرة
80:12
Dileyen onu düşünüp öğüt alır.
Femen şae zekerehu
فمن شاء ذكرهۥ
80:13
Kutsanan-bereketli sayfalardadır o.
Fiy suhufin mukerremetin
فى صحف مكرمة
80:14
Yüceltilen, tertemiz sayfalarda,
Merfuatin mutahheretin
مرفوعة مطهرة
80:15
Yazıcıların ellerinde;
Bieydin seferetin
بأيدى سفرة
80:16
Ak-pak, mübarek yazıcıların.
Kiramin bereretin
كرام بررة
80:17
Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!
Kutilelinsanu ma ekferehu
قتل ٱلإنسـن ما أكفرهۥ
80:18
Hangi şeyden yarattı onu?
Min eyyi şeyin halekahu
من أى شىء خلقهۥ
80:19
Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.
Min nutfetin halekahu fekadderehu
من نطفة خلقهۥ فقدرهۥ
80:20
Sonra, yolu kolaylaştırdı ona,
Summessebiyle yesserehu
ثم ٱلسبيل يسرهۥ
80:21
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu.
Summe ematehu feakberehu
ثم أماتهۥ فأقبرهۥ
80:22
Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu.
Summe iza şea enşerehu
ثم إذا شاء أنشرهۥ
80:23
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.
Kella lemma yakdı ma emerehu
كلا لما يقض ما أمرهۥ
80:24
Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine!
Felyenzurilinsanu ila taamihi
فلينظر ٱلإنسـن إلى طعامهۦ
80:25
Biz suyu döktük de döktük.
Enna sabebnelmae sabben
انا صببنا ٱلماء صبا
80:26
Sonra yeryüzünü yardık da yardık.
Summe şakaknelarda şakkan
ثم شققنا ٱلأرض شقا
80:27
Ardından orada daneler bitirdik.
Feenbetna fiyha habben
فأنبتنا فيها حبا
80:28
Üzümler, yoncalar,
Ve ineben ve kadben
وعنبا وقضبا
80:29
Zeytinlikler, hurmalıklar,
Ve zeytunen ve nahlen
وزيتونا ونخلا
80:30
Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler,
Ve hadaika ğulben
وحدائق غلبا
80:31
Meyve, otlak/sebze.
Ve fakiheten ve ebben
وفـكهة وأبا
80:32
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Metaan lekum ve lienamikum
متـعا لكم ولأنعـمكم
80:33
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
Feiza caetissahhatu
فإذا جاءت ٱلصاخة
80:34
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar,
Yevme yefirrulmeru min ehıyhi
يوم يفر ٱلمرء من أخيه
80:35
Öz annesinden, öz babasından,
Ve ummihi ve ebiyhi
وأمهۦ وأبيه
80:36
Eşinden, oğullarından.
Ve sahıbetihi ve beniyhi
وصـحبتهۦ وبنيه
80:37
O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır.
Likullimriin minhum yevmeizin şenun yuğniyhi
لكل ٱمرئ منهم يومئذ شأن يغنيه
80:38
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,
Vucuhun yevmeizin musfiretun
وجوه يومئذ مسفرة
80:39
Gülen, müjdelerle parıldayan.
Dahıketun mustebşiretun
ضاحكة مستبشرة
80:40
Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış.
Ve vucuhun yevmeizin aleyha ğaberetun
ووجوه يومئذ عليها غبرة
80:41
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
Terhekuha kateretun
ترهقها قترة
80:42
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.
Ulaike humulkeferetulfeceretu
أولـئك هم ٱلكفرة ٱلفجرة
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.