Sure | Sonuç |
---|---|
Enam (6:76) | Gece onun üstünü örtünce bir yildiz gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi. yildiz battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu. |
Enam (6:97) | Karanın ve denizin karanlıklarında, kendileriyle yol bulmanız için yildizları hizmetinize veren O'dur! Bilgiden nasipli bir topluluk için ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır. |
Araf (7:54) | Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yildizlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir. |
Yusuf (12:4) | Bir vakit Yusuf babasına şöyle demişti: "Babacığım, ben rüyada on bir yildizla, Güneş'i ve Ay'ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm." |
Nahl (16:12) | Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize vermiştir. yildizlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır. |
Nahl (16:16) | Ve nice işaretler! yildizla da onlar, yol ve yön doğrulturlar. |
Hac (22:18) | Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yildizlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar. |
Nur (24:35) | Allah, göklerin ve yerin Nur'udur. Onun nurunun örneği, içinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yildiz gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile ışık saçar. Nur üzerine nurdur o. Allah, dilediğini kendi nuruna kılavuzlar. Allah, insanlara örnekler verir. Allah herşeyi bilmektedir. |
Saffat (37:6) | Biz o yakın göğü bir süsle, yildizlarla süsleyip donattık. |
Saffat (37:10) | Yüce konseyden bir söz çalıp çarpan olabilirse de onun peşine hemen delici, alevli bir yildiz takılır. |
Saffat (37:88) | Bu arada İbrahim yildizlara bir göz attı, |
Tur (52:49) | Gecenin bir bölümünde ve yildizların ardından da O'nu tespih et! |
Necm (53:1) | Yemin olsun inip çıktığı zaman yildiza/fışkırıp çıktığı zaman çimene/süzülüp aktığı zaman Ülker yildizı'na/aşağı indiği zaman o parçalar halinde ağır ağır gelene, |
Necm (53:49) | Hiç kuşkusuz, Şi'ra yildizının/şuurlanmanın Rabbi de O'dur. |
Rahman (55:6) | Çimen/yildiz ve ağaç secde ediyorlar. |
Vakia (56:75) | İş onların sandığı gibi değil! yildizların doğup batma, kayıp düşme noktalarına yemin ediyorum. |
Murselat (77:8) | yildizlar silinip süpürüldüğünde, |
Tekvir (81:2) | yildizlar ışıklarını yitirdiğinde, |
İnfitar (82:2) | yildizlar dökülüp saçıldığı zaman, |
Tarik (86:3) | Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yildizdır o. |