to relate, narrate, recite, choose, propose, transmit, raise, prefer, effect, excite.To stir up, to trump up.Determined/resolved/decided upon a thing.Origin, time/period of life.Dearth, scarcity, drought or sterility.An iron instrument with which the bottom of a camel's foot is marked, or a camel with such a mark.A generous quality/action (e.g. passed down from generation to generation).athar means after, footstep/trace/mark/track/remnant/tradition/teaching, impression/influence, stamp/scar, remains, relics of knowledge transmitted, sunnah, vestige, print, memorial of antiquity. (i.e. that which is left behind from something)
ilişkilendirmek, anlatmak, ezberden okumak, seçmek, önermek, iletmek, yükseltmek, tercih etmek, etkilemek, heyecanlandırmak kuraklık veya kısırlık. Bir devenin ayağının dibinin işaretlendiği demir bir alet veya böyle bir işarete sahip bir deve. Cömert bir nitelik veya eylem (örn. ya da iz ya da kalıntı ya da gelenek ya da öğreti, izlenim ya da etki, damga ya da yara izi, kalıntılar, aktarılan bilgi kalıntıları, sünnet, iz, baskı, eski çağ anıtı. (yani bir şeyden geriye kalan)
ا ث ر kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler