Something or someone that remains, continues, lasts and/or enduresPerpetual or permanentExisting, incessantly, always, endlessly or foreverWatching, observing, guarding or preservingPardoning, leaving, showing mercy or sparingRemaining portion, remainder, remnant, relic, residue, remains, recompense
Kalan, devam eden, devam eden ve/veya kalıcı olan bir şey veya biri Sürekli veya kalıcı Var, aralıksız, her zaman, sonsuz veya sonsuza kadar İzleyen, gözlemleyen, koruyan veya koruyanAffetmek, ayrılmak, merhamet göstermek veya tasarruf etmek Kalan kısım, bakiye, kalıntı, kalıntı, kalıntı, kalıntı, ceza
ب ق ى kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler