Beginning of the day, first part of the day, early morning, between daybreak and sunrisePossessing the quality of applying oneself early, or in hasteningPerforming something at the commencement of it, or doing something earlyBefore it's time, preceding or took precedenceYouthful male camel, young one of a camelA virgin male or female, or anything untouched, new, freshVirginity or maidenheadA woman or female animal having delivered only onceFirst flush of anything (plant, tree, fruit, honey, rain, flowers)First born or young childrenFirst of anything, unique actionA want or need seeking to be fulfilledA cutting blow or stroke that kills at onceA pulley (e.g. of a well)Small ring or beadAn assembly, company, congregated bodyAll coming together without exception
Günün başlangıcı, günün ilk kısmı, sabah erken, gün doğumu ile gün doğumu arası Kendini erkenden uygulama veya acele etme niteliğine sahip olma Bir şeyi başında yapma veya bir şeyi erken yapma Vaktinden önce, önceleme veya öncelik alma Genç erkek deve, yavru deveden biri Bakire erkek veya dişi veya dokunulmamış, yeni, taze Bakirelik veya bakirelik Yalnızca bir kez doğurmuş bir kadın veya dişi hayvan Herhangi bir şeyin ilk sifonu (bitki, ağaç, meyve, bal, yağmur, çiçekler) İlk doğan veya küçük çocuklar Her şeyden önce, benzersiz eylem Yerine getirilmek istenen bir istek veya ihtiyaç Aynı anda öldüren bir kesme darbesi veya darbe Bir makara (örneğin bir kuyu) Küçük halka veya boncukBir montaj, şirket, birleşik vücutHepsi istisnasız bir araya geliyor
ب ك ر kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler