White, becoming whiteSurpassing in whiteness, superiority in whiteness (e.g. whiteness of day/daylight)An egg of any bird or like an egg (also used metaphorically)Whitening something, bleaching or whitewashingTerritory, place, quarter, tract, region, district, portions that belong to some peopleBulb of the saffron plantContainer or receptaclePrinciple place of abode, seat of power, heart of the kingdomWhite smooth land
Beyaz, beyazlaşma Beyazlıkta üstünlük, beyazlıkta üstünlük (örneğin gün veya gün ışığı beyazlığı) Herhangi bir kuşun yumurtası veya yumurta gibi (mecazi olarak da kullanılır) Bir şeyi beyazlatma, ağartma veya badanalama Bölge, yer, mahalle, bölge, bölge, semt, kısımlar bazı insanlara ait olan safran bitkisinin ampulüKonteyner veya hazneİlk yerleşim yeri, iktidar merkezi, krallığın kalbiBeyaz düz toprak
ب ى ض kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler