To be clear/unobscured/exposed to view/displayed/laid open/disclosed/uncovered, to be plainly apparent/obvious/evident/manifest/notorious, to go forth or emigrate, disperse, leave a place, to flee a place, declare or explain, remove/clear off/polish/furbish, to expel/exile/banish, drive one away, to hasten, be distant or remote, to raise or place in a high position, to be well known/notable/celebrated, bald in the fore part of the head or half of the head.
Açık veya örtülü olmamak veya görülebilecek veya teşhir edilecek veya teşhir edilecek veya teşhir edilecek veya teşhir edilecek veya örtülmeyecek, açıkça aşikar veya aşikar veya aşikar veya aşikar veya kötü şöhretli olmak, dışarı çıkmak veya göç etmek, dağılmak, bir yerden ayrılmak, bir yerden kaçmak, beyan etmek veya açıklamak, kaldırmak veya temizlemek veya cilalamak veya cilalamak, kovmak veya sürgün etmek veya sürgün etmek, birini uzaklaştırmak, acele etmek, uzak veya uzak olmak, yükseltmek veya yüksek bir konuma yerleştirmek, iyi tanınmak veya kayda değer veya ünlü olmak, kel başın ön kısmında veya başın yarısında.
ج ل ى kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler