To put down (a burden), leave off, lower. To put something down from a high to a lower place, to alight or alight and abode in a place, throw a thing down, pay a thing down (namely money), make a thing descend or go down/downwards/down a declivity from above to below, lower or degrade a person, abate of a thing much, make a large abatement of a thing, abate someone of a debt, remove or skim off from a thing, to be abated, to be low or cheap (price), to be quick in pace, vehement running, launch forth into a thing, to press on in, polish or smooth the skin and figure or decorate it, rule or make lines upon a thing, to be put down, descend, go down or downwards, go from above to below, to be lowered or degraded, go back or backward, go away, perish, ask/demand/desire abatement from a person.
(Bir yükü) bırakmak, bırakmak, indirmek. Bir şeyi yüksekten alçağa indirmek, bir yerde inmek veya inmek ve oturmak, bir şeyi yere atmak, bir şeyi (yani parayı) ödemek, bir şeyi alçaltmak veya alçaltmak veya bir eğimden aşağı veya aşağı indirmek. yukarıdan aşağıya, bir kişiyi alçaltmak veya alçaltmak, bir şeyi çok azaltmak, bir şeyi büyük ölçüde azaltmak, birinin borcunu azaltmak, bir şeyi kaldırmak veya savurmak, hafifletmek, düşük veya ucuz olmak (fiyat) , hızlı olmak, şiddetli koşmak, bir şeye fırlatmak, bastırmak, cilalamak veya cildi pürüzsüzleştirmek ve şekillendirmek veya süslemek, bir şeye hükmetmek veya çizgiler yapmak, yere indirilmek, inmek, aşağı inmek veya aşağı doğru, yukarıdan aşağıya gitmek, alçaltılmak veya alçaltılmak, geri veya geri gitmek, uzaklaşmak, yok olmak, bir kişiden indirim istemek veya talep etmek veya arzu etmek.
ح ط ط kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler