To recoil, surround and take hold of, hem in, compass about, come down, overwhelm, enfold, be unavoidable, beset a person or thing (only used in relation to evil), befall someone, cleave to someone and become his due, to envy and hate someone, vehement.
Geri tepmek, kuşatmak ve ele geçirmek, etrafını sarmak, kuşatmak, aşağı inmek, bunaltmak, sarmak, kaçınılmaz olmak, bir kişiyi veya şeyi kuşatmak (yalnızca kötülükle ilgili olarak kullanılır), birinin başına gelmek, birine sarılmak ve onun hakkı olmak, birini kıskanmak ve nefret etmek, şiddetli.
ح ى ق kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler