To anoint, strike (with a stick), moisten, blandish, pleasantly smooth, agreeable and suave, dissemble with, coax, be pliant, grease, dis-simulate.1st Form: to anoint with oil;4th Form: to endeavour to conciliate, to make peace; to manifest what is contrary to that which one conceals in one’s mind; to act with dishonesty, or dissimulation; to strive to outwit, deceive, beguile, or circumvent; to show mercy, to pardon;dihaan – that with which one anoints; a red hide; a slippery place; a long and smooth road.duhn – oil.
Yağlamak, (bir sopayla) sürmek, nemlendirmek, yumuşak, hoş bir şekilde pürüzsüz, hoş ve tatlı, gizlemek, ikna etmek, esnek olmak, yağlamak, taklit etmek. 1. Biçim: yağ ile mesh etmek; 4. Biçim: uzlaştırmaya çalışmak , barışmak; kişinin zihninde gizlediğine aykırı olanı ortaya çıkarmak; sahtekârlık veya gizleme ile hareket etmek; alt etmeye, aldatmaya, kandırmaya veya atlatmaya çalışmak; merhamet etmek, bağışlamak; dihan - kişinin meshettiği şey; kırmızı bir deri; kaygan bir yer; uzun ve pürüzsüz bir yol.duhn – petrol.
د ه ن kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler