to ride, embark, mount, be carried, go on board of a ship, voyage on (the sea), walk on (a road), commit (a fault). rakbun - caravan. rukban (pl. of rakib) - one who rides, mounted. rikab - camels. rakub - use of a beast for riding. mutarakibun - laying in heaps, ridden on one another, close growing, cluster over clustered, layer upon layer. tarkabunna - to pass on, rise, ascend.
binmek, gemiye binmek, binmek, taşınmak, bir gemiye binmek, (denizde) yolculuk yapmak, (yolda) yürümek, işlemek (hata) yapmak. rakbun - karavan. rukban (rakib'in çoğu) - binen, atlı. rikab - develer. rakub - binicilik için bir canavarın kullanılması. mutarakibun - yığınlar halinde dizilmiş, birbiri üzerine basılmış, yakın büyüyen, küme üzerinde küme, katman katman. tarkabunna - geçmek, yükselmek, yükselmek.
ر ك ب kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler