it became clear/limpid/pure (often said of a drink), opposite of Kaf-Dal-Ra, free from turbidness/thickness/muddiness, free from admixture, became cloudless (said of air/atmosphere, but also said of love/life/mind/heart), clear/pure/best/choice/favoured part/potion, clear/clarify, true/sincere, distinguish particularly/specially, select/elect/prefer, serenity of life, comfort, reciprocal sincerity/purity.take the best of, to choose in preference to, grant to another a preference in the choice of anything.abound with milk (said of a she-camel/ewe/goat/sheep), palm-tree heavy with fruit, reached stone (said of a digger).the portion of the spoil, which the chief/commander chooses for himself before the division.become destitute/devoid.stone, smooth stone/rock, stone that doesn't give growth to anything, hard broad stone, a certain place in Mekkeh.
Berrak ya da berrak ya da saf hale geldi (genellikle bir içecek için söylenir), Kaf-Dal-Ra'nın tersi, bulanıklık ya da kalınlık ya da çamurdan arındırılmış, karışımdan arındırılmış, bulutsuz hale geldi (hava ya da atmosferden söz edildi, ama aynı zamanda aşk ya da aşktan da söz edildi). yaşam veya zihin veya kalp), açık veya saf veya en iyi veya seçim veya tercih edilen kısım veya iksir, açık veya netlik, doğru veya samimi, özellikle veya özel olarak ayırt etme, seçme veya seçme veya tercih etme, yaşamın dinginliği, rahatlık, karşılıklı samimiyet veya saflık. en iyisini almak, tercih etmek, herhangi bir şeyin seçiminde bir başkasına tercih hakkı vermek. Sütü bol (deve, koyun, keçi veya koyundan söz edilir), meyveli hurma ağacı, ulaşmış taş ( bir kepçeden bahsetti). ganimetten, şefin veya komutanın bölünmeden önce kendisi için seçtiği kısmı. yoksun veya yoksun. taş, pürüzsüz taş veya kaya, hiçbir şeye büyüme vermeyen taş, sert geniş taş, Mekkeh'de belli bir yer.
ص ف و kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler