to sit down, remain behind, to hold back, to tarry, lie in wait, sit still, remain unmoved, desist, abstain, refrain, lurk in ambush, set snares, neglect, act of sitting, foundations/bases, women who are past child bearing age, elderly spinsters past child bearing age, one who sits at home, one who sits still, seat or place of sitting, station, encampment.
oturmak, geride kalmak, geri durmak, oyalanmak, pusuya yatmak, kıpırdamadan oturmak, kıpırdamadan durmak, vazgeçmek, çekimser kalmak, sakınmak, pusuya yatmak, tuzak kurmak, ihmal etmek, oturma eylemi, temeller veya üsler kurmak, çocuk doğurma yaşı geçmiş, çocuk doğurma yaşını geçmiş yaşlı ıstakozlar, evde oturan, hareketsiz oturan, koltuk veya oturma yeri, istasyon, kamp yeri.
ق ع د kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler