hit/hurt/smote/wound his liver, affect anyone painfully (e.g. by intense cold), purpose a thing, to distress, to endure a thing.Large/thick/big in the middle.Kabida / Yakbudu : To have complaint/pain of the liver, face difficulty, struggle against difficulty/severity/trouble, reach in the middle.Kabad plu. Akba’d : Liver; middle part; become in the middle or main part of something, Misery/Distress/Affliction/Trouble/Obstacle; Cavity of the belly; Hard struggle; Inside/Interior (e.g. of the earth); Centre; Side.
ciğerini vurmak veya incitmek veya vurmak veya yaralamak, herhangi birini acı verici bir şekilde etkilemek (örneğin yoğun soğuktan), bir şeyi amaçlamak, üzmek, bir şeye katlanmak. Büyük veya kalın veya ortada büyük. karaciğerin, zorlukla yüzleşmek, zorlukla veya ciddiyetle mücadele etmek veya sıkıntı, ortada ulaşmak.Kabad plu. Akba'd : Karaciğer; orta kısım; bir şeyin, Sefaletin veya Sıkıntının veya Sıkıntının veya Sorunun veya Engelin ortasında veya ana parçasında olmak; Karın boşluğu; Zor mücadele; İçeride veya İçeride (örneğin topraktan); Merkez; Yan.
ك ب د kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler