Dil Göster/Sakla
Hac (Al-Haj) suresi


Hac (Al-Haj) suresi Kuranın 22. suresidir. Hac suresi iniş sırasına göre ise 103. sıradadır.

Hac suresi Hac anlamına gelmektedir. Toplam da 78 ayet den oluşmaktadır. Al-Haj suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Medine'de indirildiğine inanılan bu sure, Medine sûresi olarak kabul edilir. Sure adını 27. âyetten alır.

Bu sure, İbrahim'e insanların hac yapması için bu yerde bir ev inşa etmesini emretmesinden sonra insanlar için ibadet yeri olarak Kabe'den bahseder. Ancak Muhammed'in zamanın da burası putperestlerin yeri olmuştur.

Surenin adı Hac olarak geçse de surenin büyük çoğunluğu farklı konulardan bahsetmektedir. Sure, inkar edenlerin misalleri ve nasıl yanlış işler yaptıkları ve Allah'ın onları nasıl cezalandıracağı ve inananların  nasıl mükâfatlandıracağı ile anlatmayla başlar. Mekke'ye hac inananlar için belirtilmiştir.

 

Savaşla ilgili en önemli ayetlerden biri de bu surededir. 40-43. ayetler, ancak nefsi müdafaa için savaş açmaya izin verir. Kurbanlık hayvanlar her din için verilmiştir. Bütün Peygamberler sahtekar olmakla suçlandılar ve bir şey söylediklerinde onların sözlerine şeytan laf atmıştır ama Allah onları duzeltip kendi sözünü kesinleştirmiştir.

Allah, her şeyin yaratıcısı ve koruyucusudur ve meleklerden ve insanlardan elçiler seçer. Tanrı her şeyi bilir ve sonunda her şey Tanrı'ya döner.

22:1
Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü kıyamet saatinin zelzelesi gerçekten çok büyük bir şeydir.
Ya eyyühen nasütteku rabbeküm inne zelzeletes saati şeyün azıym
يـأيها ٱلناس ٱتقوا ربكم إن زلزلة ٱلساعة شىء عظيم
22:2
Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın, emzirdiğinden vazgeçer ve her gebe kadın, taşıdığını düşürür. Sen o gün insanları sarhoşlar halinde görürsün; oysaki onlar sarhoş değillerdir, ama Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Yevme teravneha tezhelü küllü mürdıatin amma erdaat ve tedau küllü zati hamlin hamleha ve teran nase sükara ve ma hüm bi sükara ve lakinne azabellahi şedıd
يوم ترونها تذهل كل مرضعة عما أرضعت وتضع كل ذات حمل حملها وترى ٱلناس سكـرى وما هم بسكـرى ولـكن عذاب ٱلله شديد
22:3
İnsanlardan bazıları vardır, hiçbir ilme sahip olmadan Allah konusunda mücadele eder ve her inatçı-kaypak şeytanın ardı sıra gider.
Ve minen nasi mey yücadilü fillahi bi ğayri ılmiv ve yettebiu külle şeytanim merıd
ومن ٱلناس من يجـدل فى ٱلله بغير علم ويتبع كل شيطـن مريد
22:4
O şeytan üzerine şöyle yazılmıştır: Kim buna dost olursa muhakkak o onu saptırır ve onu, alevi zorlu ateşin azabına götürür.
Kütibe aleyhi ennehu men tevellahü fe ennehu yüdıllühu ve yehdıhi ila azabis seıyr
كتب عليه أنهۥ من تولاه فأنهۥ يضلهۥ ويهديه إلى عذاب ٱلسعير
22:5
Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık-seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir.
Ya eyyühen nasü in küntüm fı raybim minel basi fe inna halaknaküm min türabin sümme min nutfetin sümme min alekatin sümme mim mudğatim muhallekativ ve ğayri muhallekatil li nübeyyine leküm ve nükirru fil erhami ma neşaü ila ecelim müsemmen sümme nuhricüküm tıflen sümme li teblüğu eşüddeküm ve minküm mey yüteveffa ve minküm mey yürüddü ila erzelil umüri li keyla yaleme mim badi ılmin şeya ve teral erda hamideten fe iza enzelna aleyhel maehtezzet ve rabet ve embetet min külli zevcim behıc
يـأيها ٱلناس إن كنتم فى ريب من ٱلبعث فإنا خلقنـكم من تراب ثم من نطفة ثم من علقة ثم من مضغة مخلقة وغير مخلقة لنبين لكم ونقر فى ٱلأرحام ما نشاء إلى أجل مسمى ثم نخرجكم طفلا ثم لتبلغوا أشدكم ومنكم من يتوفى ومنكم من يرد إلى أرذل ٱلعمر لكيلا يعلم من بعد علم شيـا وترى ٱلأرض هامدة فإذا أنزلنا عليها ٱلماء ٱهتزت وربت وأنبتت من كل زوج بهيج
22:6
Bu böyledir, çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O, ölüleri diriltiyor ve O, herşey üzerinde kudretiyle egemendir.
Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve ennehu yuhyil mevta ve ennehu ala külli şeyin kadır
ذلك بأن ٱلله هو ٱلحق وأنهۥ يحى ٱلموتى وأنهۥ على كل شىء قدير
22:7
Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir.
Ve ennes saate atiyetül la raybe fıha ve ennellahe yebasü men fil kubur
وأن ٱلساعة ءاتية لا ريب فيها وأن ٱلله يبعث من فى ٱلقبور
22:8
İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.
Ve minen nasi mey yücadilü fillahi bi ğayri ılmiv ve la hüdev ve la kitabim münır
ومن ٱلناس من يجـدل فى ٱلله بغير علم ولا هدى ولا كتـب منير
22:9
Yanını eğip bükerek uğraşır ki, Allah yolundan saptırıversin. Böyle kişiye dünyada bir yüz karası öngörülmüştür. Ve kıyamet günü biz ona, o kasıp kavuran yangının azabını tattıracağız.
Saniye ıtfihı li yüdılle an sebılillah lehu fid dünya hızyüv ve nüzıkuhu yevmel kıyameti azabel harıyk
ثانى عطفهۦ ليضل عن سبيل ٱلله لهۥ فى ٱلدنيا خزى ونذيقهۥ يوم ٱلقيـمة عذاب ٱلحريق
22:10
"Al, işte bu, iki elinin önden gönderdiğidir. Şu bir gerçek ki, Allah, kullara asla zulmedici değildir."
Zalike bima kaddemet yedake ve ennellahe leyse bi zallamil lil abıd
ذلك بما قدمت يداك وأن ٱلله ليس بظلـم للعبيد
22:11
İnsanlardan bazısı da Allah'a kıyıdan kıyıya ibadet eder. Kendisine bir hayır isabet ettiğinde, onunla tatmin bulup yatışır; kendisine bir fitne, bir deneme gelip çattığında yüzüstü geri dönüverir. Dünyada da kayba uğramıştır böylesi, ahirette de. Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur.
Ve minen nasi mey yabüdüllahe ala harf fe in esabehu hayrunıtmeenne bih ve in esabethü fitnetüninkalebe ala vechihı hasirad dünya vel ahırah zalike hüvel husranül mübın
ومن ٱلناس من يعبد ٱلله على حرف فإن أصابهۥ خير ٱطمأن بهۦ وإن أصابته فتنة ٱنقلب على وجههۦ خسر ٱلدنيا وٱلـاخرة ذلك هو ٱلخسران ٱلمبين
22:12
Allah'ın berisinden, kendisine zarar veremeyecek, yarar sağlamayacak şeye dua/davet eder. Dönüşü olmayan sapıklığın ta kendisidir bu.
Yedu min dunillahi ma la yedurruhu ve ma la yenfeuh zalike hüved dalalül beıyd
يدعوا من دون ٱلله ما لا يضرهۥ وما لا ينفعهۥ ذلك هو ٱلضلـل ٱلبعيد
22:13
Zararı yararından daha yakın olan kişiye yalvarır/davet eder. Ne kötü bir destekçidir o, ne kötü bir efendidir!
Yedu le men darruhu akrabü min nefıh lebisel mevla ve lebisel aşır
يدعوا لمن ضرهۥ أقرب من نفعهۦ لبئس ٱلمولى ولبئس ٱلعشير
22:14
Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Allah, dilediğini yapar.
İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enhar innellahe yefalü ma yürıd
إن ٱلله يدخل ٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت جنـت تجرى من تحتها ٱلأنهـر إن ٱلله يفعل ما يريد
22:15
Kim Allah'ın dünyada ve ahirette kendisine yardım etmeyeceğini sanıyorsa; bir sebeple göğe uzansın, sonra öteki ilişkilerini kessin de bakıversin: Oyunu, öfkelendiği şeyleri gerçekten giderecek mi?"
Men kane yezunnü el ley yensurahüllahü fid dünya vel ahırati felyemdüd bi sebebin iles semai sümmelyakta felyenzur hel yüzhibenne keydühu ma yeğıyz
من كان يظن أن لن ينصره ٱلله فى ٱلدنيا وٱلـاخرة فليمدد بسبب إلى ٱلسماء ثم ليقطع فلينظر هل يذهبن كيدهۥ ما يغيظ
22:16
Biz onu, böylece açık-seçik ayetler halinde indirdik. Kuşkusuz, Allah, dilediğine/dileyene kılavuzluk eder.
Ve kezalike enzelnahü ayatim beyyinativ ve ennellahe yehdı mey yürıd
وكذلك أنزلنـه ءايـت بينـت وأن ٱلله يهدى من يريد
22:17
İman edenler, Yahudiler, Sabiiler, Hıristiyanlar, Mecusiler ve şirke sapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehid'dir, tanıktır.
İnnellezıne amenu vellezıne hadu ves sabiıne ve nesara vel mecuse vellezıne eşraku innellahe yefdılü beynehüm yevmel kıyameh innellahe ala külli şeyin şehıd
إن ٱلذين ءامنوا وٱلذين هادوا وٱلصـبـين وٱلنصـرى وٱلمجوس وٱلذين أشركوا إن ٱلله يفصل بينهم يوم ٱلقيـمة إن ٱلله على كل شىء شهيد
22:18
Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.
E lem tera ennellahe yescüdü lehu men fıs semavati ve men fil erdı veş şemsü vel kameru ven nücumü vel cibalü veş şeceru ved devabbü ve kesırum minen nas ve kesırun hakka aleyhil azab ve mey yühinillahü fe ma lehu min mükrim innellahe yefalü ma yeşa
ألم تر أن ٱلله يسجد لهۥ من فى ٱلسمـوت ومن فى ٱلأرض وٱلشمس وٱلقمر وٱلنجوم وٱلجبال وٱلشجر وٱلدواب وكثير من ٱلناس وكثير حق عليه ٱلعذاب ومن يهن ٱلله فما لهۥ من مكرم إن ٱلله يفعل ما يشاء
22:19
İşte şu iki hasım, Rableri hakkında çekişip durmuşlardır. Sonuçta küfre sapanlar için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülmektedir.
Hazani hasmanıhtesamü fı rabbihim fellezıne keferu kuttıat lehüm siyabüm min nar yüsabbü min fekı ruusihimül hamım
هـذان خصمان ٱختصموا فى ربهم فٱلذين كفروا قطعت لهم ثياب من نار يصب من فوق رءوسهم ٱلحميم
22:20
Bu suyla, karınlarının içindekiler ve derileri eritilir.
Yusheru bihı ma fı bütunihim vel cülud
يصهر بهۦ ما فى بطونهم وٱلجلود
22:21
Bunlar için bir de demirden kamçılar var.
Ve lehüm mekamiu min hadıd
ولهم مقـمع من حديد
22:22
Istırap yüzünden oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler: "Tadın şu yangın azabını!"
Küllema eradu ey yahrucu minha min ğammin üıydu fıha ve zuku azabel harıyk
كلما أرادوا أن يخرجوا منها من غم أعيدوا فيها وذوقوا عذاب ٱلحريق
22:23
Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Orada, altından bilezikler ve inciyle süsleneceklerdir. Ve orada giysileri ipektir.
İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enharu yühallevne fıha min esavira min zehebiv ve lülüa ve libasühüm fıha harır18 Ayet secde ayetidir
إن ٱلله يدخل ٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت جنـت تجرى من تحتها ٱلأنهـر يحلون فيها من أساور من ذهب ولؤلؤا ولباسهم فيها حرير
22:24
Sözün güzeline ve tatlısına ulaştırılmışlardır; Hamid olan Allah'ın yoluna ulaştırılmışlardır.
Ve hüdu ilet tayyibi minel kavli ve hüdu ila sıratıl hamıd
وهدوا إلى ٱلطيب من ٱلقول وهدوا إلى صرط ٱلحميد
22:25
Küfre sapanlar, Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Hem sürekli içinde kalan hem dışarıdan gelen tüm insanlar için oluşturduğumuz Mescid-i Haram'dan da geri çeviriyorlar. Kim orada zulmederek haktan sapmak isterse, biz ona acıklı bir azabı tattıracağız.
İnnellezıne keferu ve yesuddune an sebılillahi vel mescidil haramillezı cealnahü lin nasi sevaenil akifü fıhi vel bad ve mey yürid fıhi bi ilhadim bi zulmin nüzıkhü min azabin elım
إن ٱلذين كفروا ويصدون عن سبيل ٱلله وٱلمسجد ٱلحرام ٱلذى جعلنـه للناس سواء ٱلعـكف فيه وٱلباد ومن يرد فيه بإلحاد بظلم نذقه من عذاب أليم
22:26
Bir zamanlar İbrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbir şeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rüku-secde edenler için temizle.
Ve iz bevvena li ibrahıme mekanel beyti el la tüşrk bı şeyev ve tahhir beytiye littaifıne vel kaimıne ver rukkeıs sücud
وإذ بوأنا لإبرهيم مكان ٱلبيت أن لا تشرك بى شيـا وطهر بيتى للطائفين وٱلقائمين وٱلركع ٱلسجود
22:27
İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.
Ve ezzin fin nasi bil hacci yetuke ricalev ve ala külli damiriy yetıne min külli feccin amıyk
وأذن فى ٱلناس بٱلحج يأتوك رجالا وعلى كل ضامر يأتين من كل فج عميق
22:28
Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.
Li yeşhedu menafia lehüm ve yezkürüsmellahi fı eyyamim malumatin ala ma razekahüm mim behımetil enam fe külu minha ve atımül baisel fekıyr
ليشهدوا منـفع لهم ويذكروا ٱسم ٱلله فى أيام معلومـت على ما رزقهم من بهيمة ٱلأنعـم فكلوا منها وأطعموا ٱلبائس ٱلفقير
22:29
Sonra, kirlerini atsınlar, adaklarını yerine getirsinler, saldırılardan korunmuş/tarihi/yüce evi tavaf etsinler.
Sümmelyakdu tefesehüm velyufu nüzurahüm velyettavvefu bil beytil atiyk
ثم ليقضوا تفثهم وليوفوا نذورهم وليطوفوا بٱلبيت ٱلعتيق
22:30
.İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmışır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun.
Zalike ve mey yüazzım hurumatillahi fe hüve hayrul lehu ında rabbih ve ühıllet lekümül enamü illa ma yütla aleyküm fectenibür ricse minel evsani vectenibu kavlez zur
ذلك ومن يعظم حرمـت ٱلله فهو خير لهۥ عند ربهۦ وأحلت لكم ٱلأنعـم إلا ما يتلى عليكم فٱجتنبوا ٱلرجس من ٱلأوثـن وٱجتنبوا قول ٱلزور
22:31
Allah'a ortak koşmadan, hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Hunefae lillahi ğayra müşrikıne bih ve mey yüşrik billahi fe keennema harra mines semai fe tahtafühüt tayru ev tehvı bihir rıhu fı mekanin sehıyk
حنفاء لله غير مشركين بهۦ ومن يشرك بٱلله فكأنما خر من ٱلسماء فتخطفه ٱلطير أو تهوى به ٱلريح فى مكان سحيق
22:32
İşte böyle. Kim Allah'ın kutsallık nişanı yaptığı şeyleri yüceltirse bu yaptığı, gönüllerin takvasındandır.
Zalike ve mey yüazzım şeairallahi fe inneha min takvel kulub
ذلك ومن يعظم شعـئر ٱلله فإنها من تقوى ٱلقلوب
22:33
Onlarda sizin için, belirli bir süreye kadar yararlar vardır. Sonunda onların varacakları yer saldırılardan korunmuş/tarihi/yüce evdir.
Leküm fıha menafiu ila ecelim müsemmen sümme mehıllüha ilel beytil atiyk
لكم فيها منـفع إلى أجل مسمى ثم محلها إلى ٱلبيت ٱلعتيق
22:34
Biz her ümmet için bir kurbanlık hayvan kesme zamanı/kurbanlık hayvan kesme yeri/kurbanlık hayvan kesme tarzı belirledik ki, kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üstüne Allah'ın ismini ansınlar. Sizin tanrınız bir tek tanrıdır; o halde yalnız O'na teslim olun. Alçak gönüllü, saygılı kişileri muştula.
Ve li külli ümmetin cealna mensekel li yezkürüsmellahi ala ma razekahüm mim behımetil enam fe ilahüküm ilahüv vahıdün fe lehu eslimu ve beşşiril muhbitın
ولكل أمة جعلنا منسكا ليذكروا ٱسم ٱلله على ما رزقهم من بهيمة ٱلأنعـم فإلـهكم إلـه وحد فلهۥ أسلموا وبشر ٱلمخبتين
22:35
Onlar öyle insanlardır ki, Allah anıldığında kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namazı/duayı yerine getirirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.
Ellezıne iza zükirallahü vecilet kulubühüm ves sabirıne ala ma esabehüm vel mükıymis salati ve memma razaknahüm yünfikun
ٱلذين إذا ذكر ٱلله وجلت قلوبهم وٱلصـبرين على ما أصابهم وٱلمقيمى ٱلصلوة ومما رزقنـهم ينفقون
22:36
Biz o büyükbaş hayvanları da sizin için Allah'ın kutsallık nişanları arasına koyduk. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar sıralanmış halde ayakları üzerine dururken, üzerlerine Allah'ın ismini anın. Yanları yere yaslandığı zaman da onlardan yiyin; isteyen yoksulu da istemeyen yoksulu da doyurun. Allah o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki, şükredebilesiniz.
Vel büdne cealnaha leküm min şeairillahi leküm fıha hayrun fezkürüsmellahi aleyha savaf fe iza vecebet cünubüha fe külu minha ve atımül kania vel muterr kezalike sehharnaha leküm lealleküm teşkürun
وٱلبدن جعلنـها لكم من شعـئر ٱلله لكم فيها خير فٱذكروا ٱسم ٱلله عليها صواف فإذا وجبت جنوبها فكلوا منها وأطعموا ٱلقانع وٱلمعتر كذلك سخرنـها لكم لعلكم تشكرون
22:37
Onların etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz; fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver.
Ley yenalellahe lühumüha ve la dimaüha ve lakiy yenalühüt takva minküm kezalike sehharaha leküm li tükebbirullahe ala ma hedaküm ve beşşiril muhsinın
لن ينال ٱلله لحومها ولا دماؤها ولـكن يناله ٱلتقوى منكم كذلك سخرها لكم لتكبروا ٱلله على ما هدىكم وبشر ٱلمحسنين
22:38
Allah, iman edenleri savunur. Şu da kuşkusuz ki, Allah hiçbir haini, hiçbir nankörü sevmez.
İnnellahe yüdafiu anillezıne amenu innellahe la yühıbbü külle havvanin kefur
إن ٱلله يدفع عن ٱلذين ءامنوا إن ٱلله لا يحب كل خوان كفور
22:39
Kendilerine savaş açılanlara savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir.
Üzine lillezıne yükatelune bi ennehüm zulimu ve innellahe ala nasrihim le kadır
أذن للذين يقـتلون بأنهم ظلموا وإن ٱلله على نصرهم لقدير
22:40
Onlar sırf, "Rabbimiz Allah'tır" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder. Allah elbette Kavi, Aziz'dir.
Ellezıne uhricu min diyarihim bi ğayri hakkın illa ey yekulu rabbünellah ve lev la defullahin nase badahüm bi badıl lehüddimet savamiu ve biyeuv ve salevatüv ve mesacidü yüzkeru fıhesmüllahi kesıra ve le yensurannellahü mey yensuruh innellahe le kaviyyün azız
ٱلذين أخرجوا من ديـرهم بغير حق إلا أن يقولوا ربنا ٱلله ولولا دفع ٱلله ٱلناس بعضهم ببعض لهدمت صومع وبيع وصلوت ومسـجد يذكر فيها ٱسم ٱلله كثيرا ولينصرن ٱلله من ينصرهۥ إن ٱلله لقوى عزيز
22:41
Onlar o kişilerdir ki eğer kendilerini yeryüzünde imkan ve güç sahibi yapsak namazı/duayı yerine getirirler, zekatı verirler, iyiliğe özendirirler, kötülükten sakındırırlar. Tüm iş ve oluşlar Allah'a varır.
Ellezıne im mekkennahüm fil erdı ekamus salate ve atevüz zekate ve emeru bil marufi ve nehev anil münker ve lillahi akıbetül ümur
ٱلذين إن مكنـهم فى ٱلأرض أقاموا ٱلصلوة وءاتوا ٱلزكوة وأمروا بٱلمعروف ونهوا عن ٱلمنكر ولله عـقبة ٱلأمور
22:42
Eğer seni yalanlıyorlarsa bilesin ki, senden önce Nuh kavmi de Ad da, Semud da yalanladı.
Ve iy yükezzibuke fe kad kezzebet kablehüm kavmü nuhıv ve adüv ve semud
وإن يكذبوك فقد كذبت قبلهم قوم نوح وعاد وثمود
22:43
İbrahim'in kavmi de Lut'un kavmi de...
Ve kavmü ibrahıme ve kavmü lut
وقوم إبرهيم وقوم لوط
22:44
Medyen halkı da. Musa da yalanlanmıştı da ben, inkarcılara biraz süre vermiş sonra hepsini yakalamıştım. Nasılmış benim azabım!
Ve ashabü medyen ve küzzibe misa fe emleytü lil kafirıne sümme ehaztühüm fe keyfe kane nekır
وأصحـب مدين وكذب موسى فأمليت للكـفرين ثم أخذتهم فكيف كان نكير
22:45
Zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var.
Fe keeyyim min karyetin ehleknaha ve hiye zalimetün fe hiye haviyetün ala uruşiha ve birim müattaletiv ve kasrim meşıd
فكأين من قرية أهلكنـها وهى ظالمة فهى خاوية على عروشها وبئر معطلة وقصر مشيد
22:46
Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kalpleri olsun da onunla akıllarını çalıştırsınlar, kulakları olsun da onlarla duysunlar. Şu bir gerçek ki, kafadaki gözler kör olmaz ama göğüslerin içindeki gönüller körleşir.
E fe lem yesıru fil erdı fe tekune lehüm kulubüy yakılune biha ev azanüy yesmeune biha fe innehü la tamel ebsaru ve lakin tamel kulubülletı fis sudur
أفلم يسيروا فى ٱلأرض فتكون لهم قلوب يعقلون بها أو ءاذان يسمعون بها فإنها لا تعمى ٱلأبصـر ولـكن تعمى ٱلقلوب ٱلتى فى ٱلصدور
22:47
Senden aceleyle azabı istiyorlar: Allah, vaadine asla ters düşmez. Şu da bir gerçek ki Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir.
Ve yestaciluneke bil azabi ve ley yuhlifellahü vadeh ve inne yevmen ınde rabbike ke elfi senetim mimma teuddun
ويستعجلونك بٱلعذاب ولن يخلف ٱلله وعدهۥ وإن يوما عند ربك كألف سنة مما تعدون
22:48
Nice kent/medeniyet var ki, zulme saptığı halde, ona süre tanıdım. Ama sonra kendisini yakalayıverdim. Dönüş yalnız banadır.
Ve keeyyim min karyetin emleytü leha ve hiye zalimetün sümme ehaztüha ve ileyyel mesıyr
وكأين من قرية أمليت لها وهى ظالمة ثم أخذتها وإلى ٱلمصير
22:49
De ki: "Ey insanlar, ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim."
Kul ya eyyühen nasü innema ene leküm nezırum mübın
قل يـأيها ٱلناس إنما أنا لكم نذير مبين
22:50
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
Fellezıne amenu ve amilus salihati lehüm mağfiratüv ve rizkun kerım
فٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت لهم مغفرة ورزق كريم
22:51
Ayetlerimizi işe yaramaz kılmak için gayret gösterenlere gelince, onlar cehennemin dostlarıdır.
Vellezıne seav fı ayatina müacizıne ülaike ashabül cehıym
وٱلذين سعوا فى ءايـتنا معـجزين أولـئك أصحـب ٱلجحيم
22:52
Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey tasarladığında/okuduğunda, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alim'dir, Hakim'dir.
Ve ma erselnamin kablike mir rasuliv ve la nebiyyin illa iza temenna elkaş şeytanü fı ümniyyetih fe yensehullahü ma yulkış şeytanü sümme yuhkimüllahü ayatih vallahü alımün hakım
وما أرسلنا من قبلك من رسول ولا نبى إلا إذا تمنى ألقى ٱلشيطـن فى أمنيتهۦ فينسخ ٱلله ما يلقى ٱلشيطـن ثم يحكم ٱلله ءايـتهۦ وٱلله عليم حكيم
22:53
Bu, Allah'ın; şeytanın attığını, kalplerinde hastalık olanlara, gönülleri katılaşanlara bir fitne yapması içindir. Zalimler, geri dönülmez bir ayrılık ve kopuş içindedirler.
Li yecale ma yülkış şeytanü fitnetel lillezıne fı kulubihim meraduv vel kasiyeti kulubühüm ve innez zalimıne le fı şikakım beıyd
ليجعل ما يلقى ٱلشيطـن فتنة للذين فى قلوبهم مرض وٱلقاسية قلوبهم وإن ٱلظـلمين لفى شقاق بعيد
22:54
Kendilerine ilim verilenler onun, senin Rabbinden bir hak olduğunu bilsinler, ona inansınlar da kalpleri ona saygı duysun diye böyle yapılmıştır. Şu bir gerçek ki Allah Hadi'dir, iman edenleri dosdoğru yola mutlaka ulaştıracaktır.
Ve li yalemellezıne utül ılme ennehül hakku mir rabbike fe yüminu bihı fe tuhbite lehu kulubühüm ve innellahe le hadillezıne amenu ila sıratım müstekıym
وليعلم ٱلذين أوتوا ٱلعلم أنه ٱلحق من ربك فيؤمنوا بهۦ فتخبت لهۥ قلوبهم وإن ٱلله لهاد ٱلذين ءامنوا إلى صرط مستقيم
22:55
İnkar edenler ise kıyamet ansızın başlarına patlayıncaya kadar, yahut kısır bir günün azabı kendilerine gelip çatıncaya kadar, o Kur'an'dan yana kuşku içinde olmaya devam edecekler.
Ve la yezalüllezıne keferu fı miryetim minhü hatta tetiyehümüs saatü bağteten ev yetiyehüm azabü yevmin akıym
ولا يزال ٱلذين كفروا فى مرية منه حتى تأتيهم ٱلساعة بغتة أو يأتيهم عذاب يوم عقيم
22:56
O gün mülk ve yönetim Allah'ındır. Aralarında O, hüküm verecektir. İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, nimetlerle dolu cennetlerde olacaklardır.
Elmülkü yevmeizil lillah yahkümü beynehüm fellezıne amenu ve amilus salihati fı cennatin neıym
ٱلملك يومئذ لله يحكم بينهم فٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت فى جنـت ٱلنعيم
22:57
İnkar edip ayetlerimizi yalalayanlara gelince, onlar için aşağılayıcı bir azap öngörülmüştür.
Vellezıne keferu ve kezzebu bi ayatina fe ülaike lehüm azabüm mühın
وٱلذين كفروا وكذبوا بـايـتنا فأولـئك لهم عذاب مهين
22:58
Allah yolunda hicret edip sonra da öldürülen yahut ölenleri, Allah güzel bir rızıkla mutlaka rızıklandıracaktır. Allah, rızık verenlerin elbette ki en hayırlısıdır.
Vellezıne haceru fı sebılillahi sümme kutilu ev matu le yerzükanne hümüllahü rizkan hasena ve innellahe lehüve hayrur razikıyn
وٱلذين هاجروا فى سبيل ٱلله ثم قتلوا أو ماتوا ليرزقنهم ٱلله رزقا حسنا وإن ٱلله لهو خير ٱلرزقين
22:59
Onları, razı olacakları bir yere elbette sokacaktır. Allah elbette ki, Alim'dir, Halim'dir.
Le yüdhılennehüm müdhaley yerdavneh ve innellahe leallımün halım
ليدخلنهم مدخلا يرضونهۥ وإن ٱلله لعليم حليم
22:60
İşte böyle. Kim uğratıldığı cezanın aynısıyla ceza edip de zulüm ve saldırganlığa uğrarsa, Allah ona mutlaka yardım edecektir. Allah, elbette ki Afüvv'dür, Gafur'dur.
Zalik ve men akaba bi misli ma ukıbe bihı sümme büğıye aleyhi le yensirannehüllah innellahe le afüvvün ğafur
ذلك ومن عاقب بمثل ما عوقب بهۦ ثم بغى عليه لينصرنه ٱلله إن ٱلله لعفو غفور
22:61
İşte böyle. Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Allah Semi'dir, Basir'dir.
Zalike bi ennellahe yulicül leyle fin nehari ve yulicün nehar fil leyli ve ennellahe semıum besıyr
ذلك بأن ٱلله يولج ٱليل فى ٱلنهار ويولج ٱلنهار فى ٱليل وأن ٱلله سميع بصير
22:62
Evet böyledir! Çünkü Allah Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinden yalvarıp çağırdıkları ise batılın ta kendisidir. Hiç kuşkusuz, Allah Aliyy'dir, Kebir'dir.
Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yedune min dunihı hüvel batılü ve ennellahe hüvel aliyyül kebır
ذلك بأن ٱلله هو ٱلحق وأن ما يدعون من دونهۦ هو ٱلبـطل وأن ٱلله هو ٱلعلى ٱلكبير
22:63
Görmedin mi, Allah gökten bir su indirdi de, onun sayesinde yer, yemyeşil hale geliyor. Allah Latif'tir, Habir'dir.
E lem tera ennellahe enzele mines semai maen fe tüsbihul erdu muhdarrahv innellahe latıyfün habır
ألم تر أن ٱلله أنزل من ٱلسماء ماء فتصبح ٱلأرض مخضرة إن ٱلله لطيف خبير
22:64
Göklerde ne var yerde ne varsa O'nundur. Allah, Gani olanın da Hamid olanın da ta kendisidir.
Lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve innellahe lehüvel ğaniyyül hamıd
لهۥ ما فى ٱلسمـوت وما فى ٱلأرض وإن ٱلله لهو ٱلغنى ٱلحميد
22:65
Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi. O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Rauf, Rahim'dir,
E lem tera ennellahe sehhara leküm ma fil erdı vel fülke tecrı fil bahri bi emrih ve yümsiküs semae en tekaa alel erdı illa bi iznih innellahe bin nasi le raufür rahıym
ألم تر أن ٱلله سخر لكم ما فى ٱلأرض وٱلفلك تجرى فى ٱلبحر بأمرهۦ ويمسك ٱلسماء أن تقع على ٱلأرض إلا بإذنهۦ إن ٱلله بٱلناس لرءوف رحيم
22:66
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek olan şu ki, insan tam bir nankördür.
Ve hüvellezı ahyaküm sümme yümıtüküm sümme yuhyıküm innel insane le kefur
وهو ٱلذى أحياكم ثم يميتكم ثم يحييكم إن ٱلإنسـن لكفور
22:67
Her ümmet için biz, bir ibadet şekli/bir ibadet yeri belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sen de Rabbine davet et/dua et. Sen, elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın.
Li külli ümmetin cealna menseken hüm nasikuhü fe la yünaziunneke fil emri vedu ila rabbik inneke le ala hüdem mustekıym
لكل أمة جعلنا منسكا هم ناسكوه فلا ينـزعنك فى ٱلأمر وٱدع إلى ربك إنك لعلى هدى مستقيم
22:68
Seninle mücadele ederlerse şöyle de: "Yapmakta olduklarınızı Allah daha iyi bilir."
Ve in cadeluke fe kulillahü alemü bima tamelun
وإن جـدلوك فقل ٱلله أعلم بما تعملون
22:69
Allah, tartışmakta olduğunuz konuda kıyamet günü aranızda hüküm verecektir.
Allahü yahkümü beyneküm yevmel kıyameti fıma küntüm fıhi tahtelifun
ٱلله يحكم بينكم يوم ٱلقيـمة فيما كنتم فيه تختلفون
22:70
Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir kitaptadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır.
E lem talem ennellahe yalemü ma fis semai vel ard inne zalike fı kitab inne zalike alellahi yesır
ألم تعلم أن ٱلله يعلم ما فى ٱلسماء وٱلأرض إن ذلك فى كتـب إن ذلك على ٱلله يسير
22:71
Allah'tan ayrı olarak, hakkında O'nun hiçbir kanıt indirmediği şeye kulluk ediyorlar. Kendilerinin de onunla ilgili bir ilmi yoktur. O zalimlerin yardımcısı olmayacaktır.
Ve yabüdune min dunillahi ma lem yünezzil bihı sültanev ve ma leyse lehüm bihı ılm ve ma liz zalimıne min nesıyr
ويعبدون من دون ٱلله ما لم ينزل بهۦ سلطـنا وما ليس لهم بهۦ علم وما للظـلمين من نصير
22:72
Onlara açık-seçik ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanların yüzlerinde bir hoşnutsuzluk/yadsıma görürsün. Kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracak olurlar. De ki: "Size şu yaptığınızdan daha kötü bir şey haber vereyim mi: Ateş! Allah onu inkarcılara vaat etmiştir. Ne kötü dönüş yeridir o!"
Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatin tarifü fı vücuhillezıne keferul münker yekadune yestune billezıne yetlune aleyhim ayatina kul efe ünebbiüküm bişerrim min zaliküm ennar veadehellahüllezıne keferu ve bisel mesıyr
وإذا تتلى عليهم ءايـتنا بينـت تعرف فى وجوه ٱلذين كفروا ٱلمنكر يكادون يسطون بٱلذين يتلون عليهم ءايـتنا قل أفأنبئكم بشر من ذلكم ٱلنار وعدها ٱلله ٱلذين كفروا وبئس ٱلمصير
22:73
Ey insanlar! Size bir örnek verildi; onu dinleyin. O Allah'ın yanında yakarıp durduklarınız var ya, hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu bile ondan geri alamazlar. İsteyen de aciz, istenen de...
Ya eyyühen nasü duribe meselün festemiu leh innellezıne tedune min dunillahi ley yahlüku zübabev ve levictemu leh ve iy yeslübhümüz zübabü şeyel la yestenkızuhü minh daufet talibü vel matlub
يـأيها ٱلناس ضرب مثل فٱستمعوا لهۥ إن ٱلذين تدعون من دون ٱلله لن يخلقوا ذبابا ولو ٱجتمعوا لهۥ وإن يسلبهم ٱلذباب شيـا لا يستنقذوه منه ضعف ٱلطالب وٱلمطلوب
22:74
Allah'ı, şanına yaraşır biçimde takdir edemediler. Allah elbette Kavi'dir, Aziz'dir.
Ma kaderullahe hakka kadrih innellahe fe kavviyyün azız
ما قدروا ٱلله حق قدرهۦ إن ٱلله لقوى عزيز
22:75
Allah, meleklerden de resuller seçer, insanlardan da. Şüphesiz ki, Allah Semi' ve Basir'dir.
Allüh yastafı minel melaiketi rusülev ve minen nas innellahe semıum besıyr
ٱلله يصطفى من ٱلملـئكة رسلا ومن ٱلناس إن ٱلله سميع بصير
22:76
Onların önden gönderdiklerini de bilir, arkaya bıraktıklarını da. İş ve oluşlar Allah'a döndürülür.
Yalemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve ilellahi türceul ümur
يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم وإلى ٱلله ترجع ٱلأمور
22:77
Ey iman edenler! Rüku edin, secde edin; Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki kurtulabilesiniz.
Ya eyyühellezıne amenürkeu vescüdu vabüdu rabbeküm vefalül hayra lealleküm tüflihun
يـأيها ٱلذين ءامنوا ٱركعوا وٱسجدوا وٱعبدوا ربكم وٱفعلوا ٱلخير لعلكم تفلحون
22:78
Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı/duayı yerine getirin, zekatı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevla'nız. Ne güzel Mevla'dır O, ne güzel yardımcıdır O!
Ve cahidu fillahi hakka cihadil hüvectebüküm ve ma ceale aleyküm fid dıni min harac millete ebıküm ibrahım hüve semmakümül müslimıne min kablü ve fı haza lı yekuner rasulü şehıden aleyküm ve ketunu şühedae alen nas fe ekıymüs salate ve atüz zekate vatesımu billah hüve mevlaküm fe nımel mevla ve nımen nesıyr
وجـهدوا فى ٱلله حق جهادهۦ هو ٱجتبىكم وما جعل عليكم فى ٱلدين من حرج ملة أبيكم إبرهيم هو سمىكم ٱلمسلمين من قبل وفى هـذا ليكون ٱلرسول شهيدا عليكم وتكونوا شهداء على ٱلناس فأقيموا ٱلصلوة وءاتوا ٱلزكوة وٱعتصموا بٱلله هو مولىكم فنعم ٱلمولى ونعم ٱلنصير
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.