Dil Göster/Sakla
Muhammed (Muhammad) suresi


Muhammed (Muhammad) suresi Kuranın 47. suresidir. Muhammed suresi iniş sırasına göre ise 95. sıradadır.

Muhammed suresi Muhammed anlamına gelmektedir. Toplam da 38 ayet den oluşmaktadır. Muhammad suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'de indirildiğine inanıldığı için Mekke suresi olarak kabul edilir. Sure, adını 2. ayette Hz.Muhammed'den doğrudan bahsetmesinden alır.

Sure, hak ile batıl arasındaki mücadeleden bahseder. Ayrılık bu iki grup arasında gerçekleşecek ve biri mükafatlandırılacak, diğeri ise inkar edenler cezalandırılacaktır.

Surede ayrıca Medine'ye saldırmak için bir ordunun toplandığı Bedir Savaşı'na da atıfta bulunulmaktadır. Bedir Savaşı Ramazan ayında gerçekleşmiştir. 4. ayet, savaş sırasında ve sonrasında düşmanlara yapılan muameleyi anlatır. Muhammed'e günahları için af dilemesi de emredilmiştir.

47:1
Küfre saplanıp Allah'ın yolundan alıkoyanların yapıp ettiklerini O, boşa çıkarmıştır.
Ellezıne keferu ve saddu an sebılillahi edalle amalehüm
ٱلذين كفروا وصدوا عن سبيل ٱلله أضل أعمـلهم
47:2
İman edip barışa/hayra yönelik işler yapanlar ve Muhammed'e indirilene -ki o onların Rablerinden bir haktır- inanmış olanlara gelince, Allah onların çirkin davranışlarını örtmüş ve gönüllerini barışa yöneltmiştir.
Vellezıne amenu ve amilüs salihati ve amenu bima nüzzile ala muhammediv ve hüvel hakku mir rabbihim keffera anhüm seyyiatihim ve asleha balehüm
وٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت وءامنوا بما نزل على محمد وهو ٱلحق من ربهم كفر عنهم سيـاتهم وأصلح بالهم
47:3
Bu böyledir; çünkü küfre batanlar boş ve tutarsıza uymuşlardır. İman edenler ise Rablerinden gelen hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi durumlarını bu şekilde örnekleyerek anlatır.
Zalike bi ennellezıne keferuttebeul batıle ve ennellezıne amenüttebeul hakka mir rabbihim kezalike yadribüllahü lin nasi emsalehüm
ذلك بأن ٱلذين كفروا ٱتبعوا ٱلبـطل وأن ٱلذين ءامنوا ٱتبعوا ٱلحق من ربهم كذلك يضرب ٱلله للناس أمثـلهم
47:4
Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öc alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin amelleri asla göz ardı edilmeyecektir.
Fe iza lekıytümüllezıne keferu fe darber rikab hatta iza eshantümuhüm fe şüddül vesaka fe imma mennem badü ve imma fidaen hatta tedaal harbü evzaraha zalik ve lev yeşaüllahü lentesara minhüm ve lakil li yeblüve badaküm bi bad vellezıne kutilu fı sebılillahi fe ley yüdılle amalehüm
فإذا لقيتم ٱلذين كفروا فضرب ٱلرقاب حتى إذا أثخنتموهم فشدوا ٱلوثاق فإما منا بعد وإما فداء حتى تضع ٱلحرب أوزارها ذلك ولو يشاء ٱلله لٱنتصر منهم ولـكن ليبلوا بعضكم ببعض وٱلذين قتلوا فى سبيل ٱلله فلن يضل أعمـلهم
47:5
Onları doğruya/iyiye/güzele kılavuzlayacak ve kalpleri ıslah edecektir/ barışa yöneltecektir.
Se yehdıhim ve yuslihu balehüm
سيهديهم ويصلح بالهم
47:6
Ve onları, kendilerine tanımlamış olduğu o cennete koyacaktır.
Ve yüdhılühümül cennete arrafeha lehüm
ويدخلهم ٱلجنة عرفها لهم
47:7
Ey iman sahipleri! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.
Ya eyyühellezıne amenu in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm
يـأيها ٱلذين ءامنوا إن تنصروا ٱلله ينصركم ويثبت أقدامكم
47:8
Küfre sapanlara gelince, kayıp ve yıkım onlara! Yapıp ettiklerini boşa çıkardı onların.
Vellezıne keferu fe tasel lehüm ve edalle amalehüm
وٱلذين كفروا فتعسا لهم وأضل أعمـلهم
47:9
Bu böyledir; çünkü onlar Allah'ın indirdiğini tiksindirici bulmuşlardır, Allah da onların tüm amellerini boşa çıkarmıştır.
Zalike bi ennehüm kerihu ma enzelellahü fe ahbeta amalehüm
ذلك بأنهم كرهوا ما أنزل ٱلله فأحبط أعمـلهم
47:10
Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmıyorlar mı? Allah onları yerle bir etmiştir. Şu inkar edenlere de onlara yapılanın aynısı yapılacaktır.
E fe lem yesıru fil erdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim demmerallahü aleyhim ve lil kafirıne emsalüha
أفلم يسيروا فى ٱلأرض فينظروا كيف كان عـقبة ٱلذين من قبلهم دمر ٱلله عليهم وللكـفرين أمثـلها
47:11
Bu böyedir; çünkü Allah, iman edenlerin Mevla'sıdır. Küfre sapanların ise Mevla'sı yoktur.
Zalike bi ennellahe mevlellezıne amenu ve ennel kafirıne la mevla lehüm
ذلك بأن ٱلله مولى ٱلذين ءامنوا وأن ٱلكـفرين لا مولى لهم
47:12
Şu bir gerçek ki, Allah, iman edip barışa/hayra yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların.
İnnellahe yüdhılüllezıne amenu ve amilus salihati cennatin tecrı min tahtihel enhar vellezıne keferu yetemetteune ve yekülune kema tekülül enamü ven naru mesvel lehüm
إن ٱلله يدخل ٱلذين ءامنوا وعملوا ٱلصـلحـت جنـت تجرى من تحتها ٱلأنهـر وٱلذين كفروا يتمتعون ويأكلون كما تأكل ٱلأنعـم وٱلنار مثوى لهم
47:13
Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetlice nice kentler vardı ki, biz hepsini helak ettik; hiçbir yardımcıları olmadı.
Ve keeyyüm min karyetin hiye eşeddü kuvvetem min karyetikelletı ahracetk ehleknahüm fe la nasıra lehüm
وكأين من قرية هى أشد قوة من قريتك ٱلتى أخرجتك أهلكنـهم فلا ناصر لهم
47:14
Rabbinden açık bir kanıt üzere olan, amelinin çirkinliği kendisine süslü gösterilip de boş arzularına uyanlara benzer mi?
E fe men kane ala beyyinetim mir rabbihı ke men züyyine lehu suü amelihı vettebeu ehvaehüm
أفمن كان على بينة من ربهۦ كمن زين لهۥ سوء عملهۦ وٱتبعوا أهواءهم
47:15
Sakınanlara vaat olunan cennetin durumu şöyledir: Orada, bozulmayan sudan ırmaklar; tadı bozulmayan sütten nehirler, içenlere lezzet sunan bir şaraptan nehirler, süzme bir baldan oluşan nehirler var. Ve orada kendileri için her türlü meyvenin yanında, Rablerinden bir de bağışlanma var. Bu nimetler içindekiyle, uzun süre ateşte kalıp da içirildiği sıcak su tarafından bağırsakları parçalanan kimse aynı olur mu?
Meselül cennetilletı vüıdel müttekun Fıha enharum mim main ğayri asin ve enharum mil lebenil lem yeteğayyer tamüh ve enharum min hamril lezetil liş şaribın ve enharum min aselim musaffa ve lehüm fıha min küllis semerati ve mağfiratüm mir rabbihim ke men hüve halidün fin nari ve süku maen hamımen fe kattaa emaehüm
مثل ٱلجنة ٱلتى وعد ٱلمتقون فيها أنهـر من ماء غير ءاسن وأنهـر من لبن لم يتغير طعمهۥ وأنهـر من خمر لذة للشـربين وأنهـر من عسل مصفى ولهم فيها من كل ٱلثمرت ومغفرة من ربهم كمن هو خـلد فى ٱلنار وسقوا ماء حميما فقطع أمعاءهم
47:16
İçlerinden bir kısmı seni dinler, sonra senin yanından çıktıklarında, kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle sorarlar: "Az önce ne söyledi?" İşte bunlar, Allah'ın, kalplerine mühür bastığı kimselerdir, boş arzularının ardına düşmüşlerdir.
Ve minhüm mey yestemiu ileyk hatta iza harecu min ındike kalu lillezıne utül ılme maza kale anifen ülaikellezıne tabeallahü ala kulubihim vettebeu ehvaehüm
ومنهم من يستمع إليك حتى إذا خرجوا من عندك قالوا للذين أوتوا ٱلعلم ماذا قال ءانفا أولـئك ٱلذين طبع ٱلله على قلوبهم وٱتبعوا أهواءهم
47:17
Kılavuzlarını bulmuş olanlara gelince, Allah onların hidayetini artırmış ve korunma imkanlarını kendilerine vermiştir.
Vellezınehtedev zadehüm hüdev ve atahüm takvahüm
وٱلذين ٱهتدوا زادهم هدى وءاتىهم تقوىهم
47:18
Kıyametin ansızın tepelerine inmesinden başka neyi bekliyorlar? Onun belirtileri zaten gelmiştir. O onlara gelip çatınca, ibret almaları neye yarar?!
Fe hel yenzurune illes saate en tetiyehüm bağteh fe kad cae eşratuha fe enna lehüm iza caethüm zikrahüm
فهل ينظرون إلا ٱلساعة أن تأتيهم بغتة فقد جاء أشراطها فأنى لهم إذا جاءتهم ذكرىهم
47:19
Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
Falem ennehu la ilahe illellahü vestağfir li zembike ve lil müminıne vel müminat vallahü yalemü mütekallebeküm ve mesvaküm
فٱعلم أنهۥ لا إلـه إلا ٱلله وٱستغفر لذنبك وللمؤمنين وٱلمؤمنـت وٱلله يعلم متقلبكم ومثوىكم
47:20
İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.
Ve yekulüllezıne amenu lev la nüzzilet surah fe iza ünzilet suratüm muhkemetüv ve zükira fıhel kıtalü raeytellezıne fı kulubihim meraduy yenzurune ileyke nazaral mağşiyyi aleyhi minel mevti fe evla lehüm
ويقول ٱلذين ءامنوا لولا نزلت سورة فإذا أنزلت سورة محكمة وذكر فيها ٱلقتال رأيت ٱلذين فى قلوبهم مرض ينظرون إليك نظر ٱلمغشى عليه من ٱلموت فأولى لهم
47:21
İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah'a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.
Taatüv ve kavlüm marufün fe iza azemel emru fe lev sadekullahe le kane hayral lehüm
طاعة وقول معروف فإذا عزم ٱلأمر فلو صدقوا ٱلله لكان خيرا لهم
47:22
Demek iş başına gelecek olsanız/savaştan geri kalacak olsanız, ülkede fesat çıkarıp rahimleri parçalayacaksınız.
Fe hel aseytüm in tevelletüm en tüfsidu fil erdı ve tükattıu erhameküm
فهل عسيتم إن توليتم أن تفسدوا فى ٱلأرض وتقطعوا أرحامكم
47:23
İşte bunlardır, Allah'ın kendilerine lanet edip kulaklarını sağır, gözlerini de kör ettiği kimseler...
Ülaikellezıne leanehümüllahü fe esammehüm ve ama ebsarahüm
أولـئك ٱلذين لعنهم ٱلله فأصمهم وأعمى أبصـرهم
47:24
Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?
E fe la yetedebberunel kurane em ala kulubin akfalüha
أفلا يتدبرون ٱلقرءان أم على قلوب أقفالها
47:25
Hidayet kendilerine açıkça belli olduktan sonra arkalarına dönenlere şeytan fit vermiş, sonu gelmez arzuların/ümitlerin ardına takmıştır onları.
İnnellezıner teddu ala edbarihim min badi ma tebeyyene lehümül hüdeş şeytanü sevvele lehüm ve emla lehüm
إن ٱلذين ٱرتدوا على أدبـرهم من بعد ما تبين لهم ٱلهدى ٱلشيطـن سول لهم وأملى لهم
47:26
Bu şundandır: Bunlar, Allah'ın indirdiğinden tiksinenlere, "Bazı işlerde size itaat edeceğiz." demişlerdi. Fakat Allah onların gizlediklerini biliyor.
Zalike bi ennehüm kalu lillezıne kerihu ma nezzelellahü senütıyuküm fı badıl emr vallahü yalemü israrahüm
ذلك بأنهم قالوا للذين كرهوا ما نزل ٱلله سنطيعكم فى بعض ٱلأمر وٱلله يعلم إسرارهم
47:27
Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alacakları zaman, bakalım nasıl olacak?!
Fe keyfe iza teveffethümül melaiketü yadribune vücuhehüm ve edbarahüm
فكيف إذا توفتهم ٱلملـئكة يضربون وجوههم وأدبـرهم
47:28
Olacak olan budur! Çünkü onlar, Allah'ı öfkelendiren şeylerin peşine düştüler, O'nun hoşnutluğundan tiksindiler; sonunda Allah bütün amellerini boşa çıkardı.
Zalike bi ennehümüttebeu ma eshatallahe ve kerihu rıdvanehu fe ahbeta amalehüm
ذلك بأنهم ٱتبعوا ما أسخط ٱلله وكرهوا رضونهۥ فأحبط أعمـلهم
47:29
Yoksa o kalplerinde maraz olanlar, Allah kendilerinin şiddetli kinlerini hiçbir zaman ortaya çıkarmayacak mı sandılar?
Em hasibellezıne fı kulubihim meradun el ley yuhricellahü adğanehüm
أم حسب ٱلذين فى قلوبهم مرض أن لن يخرج ٱلله أضغـنهم
47:30
Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.
Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bisımahüm ve le tarifennehüm fı lahnil kavl vallahü yalemü amaleküm
ولو نشاء لأرينـكهم فلعرفتهم بسيمـهم ولتعرفنهم فى لحن ٱلقول وٱلله يعلم أعمـلكم
47:31
Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız.
Ve le neblüvenneküm hatta nalemel mücahidıne minküm vessabirıne ve neblüve ahbaraküm
ولنبلونكم حتى نعلم ٱلمجـهدين منكم وٱلصـبرين ونبلوا أخباركم
47:32
Nankörlüğe sapıp Allah yolundan alıkoyanlar ve hidayet kendilerine tam bir şekilde belli olduktan sonra resule kafa tutanlar, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. O, onların amellerini işe yaramaz hale getirecektir.
İnnellezıne keferu ve saddu an sebılillahi ve şakkur rasule mim badi ma tebeyyene lehümül hüda ley yedurrullahe şeya ve seyuhbitu amalehüm
إن ٱلذين كفروا وصدوا عن سبيل ٱلله وشاقوا ٱلرسول من بعد ما تبين لهم ٱلهدى لن يضروا ٱلله شيـا وسيحبط أعمـلهم
47:33
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; resule de itaat edin! Amellerinizi işe yaramaz hale getirmeyin.
Ya eyyühellezıne amenu etıyullahe ve etıyur rasule ve la tübtılu amaleküm
يـأيها ٱلذين ءامنوا أطيعوا ٱلله وأطيعوا ٱلرسول ولا تبطلوا أعمـلكم
47:34
İnkar edip Allah yolundan döndüren, sonra da küfre saplanmış olarak ölenler yok mu, Allah onları asla affetmeyecektir.
İnnellezıne keferu ve saddu an sebılallahi sümme matu ve hüm küffarun fe ley yağfirallahü lehüm
إن ٱلذين كفروا وصدوا عن سبيل ٱلله ثم ماتوا وهم كفار فلن يغفر ٱلله لهم
47:35
Gevşemeyin, üstün durumda olduğunuz halde antlaşmaya davet etmeyin! Allah sizinledir; amellerinizi asla yitirmeyecektir.
Fe la tehinu ve tedu ilis selmi ve entümül alevne vallahü meaküm ve ley yetiraküm amaleküm
فلا تهنوا وتدعوا إلى ٱلسلم وأنتم ٱلأعلون وٱلله معكم ولن يتركم أعمـلكم
47:36
Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir.
İnnemel hayatüd dünya leıbüv ve lehv ve in tüminu ve tetteku yütiküm ücuraküm ve la yeselküm emvaleküm
إنما ٱلحيوة ٱلدنيا لعب ولهو وإن تؤمنوا وتتقوا يؤتكم أجوركم ولا يسـلكم أمولكم
47:37
Eğer onları isteyip bunun için sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz, böylece Allah şiddetli kinlerinizi ortaya çıkarırdı.
İy yeselkümuha fe yuhfiküm tebhalu ve yuhric adğaneküm
إن يسـلكموها فيحفكم تبخلوا ويخرج أضغـنكم
47:38
İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılan insanlarsınız. Ama bir kısmınız cimrilik ediyor. Oysaki, cimrilik eden kendi aleyhine cimrileşmiş olur. Allah Gani'dir; yoksul olan sizlersiniz. Eğer yüz çevirirseniz, Allah yerinize başka bir toplum getirir. Ve onlar, sizin benzerleriniz olmazlar.
Ha entüm haülai tüdavne li tünfiku fı sebılillah fe minküm mey yebhal Fe innema yebhalu an nefsih vallahül ğaniyyü ve entümül fükara ve in tetevellev yestebdil kavmen ğayraküm sümme la yekunu emsaleküm
هـأنتم هـؤلاء تدعون لتنفقوا فى سبيل ٱلله فمنكم من يبخل ومن يبخل فإنما يبخل عن نفسهۦ وٱلله ٱلغنى وأنتم ٱلفقراء وإن تتولوا يستبدل قوما غيركم ثم لا يكونوا أمثـلكم
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.