Dil Göster/Sakla
Tur (At-Tur) suresi


Tur (At-Tur) suresi Kuranın 52. suresidir. Tur suresi iniş sırasına göre ise 76. sıradadır.

Tur suresi Dağ anlamına gelmektedir. Toplam da 49 ayet den oluşmaktadır. At-Tur suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'de nazil olduğuna inanıldığı için Mekke suresi olarak kabul edilir. Sure, adını açılış ayetinde geçen dağ kelimesinden (ṭūr) alır.

Sure, bazılarının Tevrat'ın Musa'ya indirildiği Sina Dağı olduğuna inandığı Dağ üzerine Allah'ın yemin etmesiyle başlar. Sure, Mekke kâfirleri tarafından Peygamber'e ileri sürülen argümanların birçoğuna değinmektedir. Müminlerin yaşayacakları saadet, Cehennem azabı ile kıyaslanmakta, Peygamber'e sabretmesi, mesajı tebliğ etmeye devam etmesi, müşrikleri kendi hallerine bırakması ve Allah'ın hükmünü güvenle beklemesi tavsiye edilmektedir. Allah, Kıyametin kaçınılmaz olduğuna dair diğer şeylerin yanı sıra Sina Dağı'na yemin etmektedir. Bu sure, Muhammed'in kahin, deli, şair veya sahtekar olmadığını yineler.

52:1
Yemin olsun Tura,
Vet tur
وٱلطور
52:2
Satır satır yazılmış Kitap'a,
Ve kitabim mestur
وكتـب مسطور
52:3
Ki açılıp yayılmış ince deri üzerine yazılmıştır.
Fi rakkım menşur
فى رق منشور
52:4
Yemin olsun düzenli bir biçimde bakılan o eve,
Vel beytil mamur
وٱلبيت ٱلمعمور
52:5
Yemin olsun yükseltilmiş tavana,
Ves sakfil merfu
وٱلسقف ٱلمرفوع
52:6
Yemin olsun o alevlerle kaynatılıp köpürtülmüş denize,
Vel bahril mescur
وٱلبحر ٱلمسجور
52:7
Ki hiç kuşkusuz, senin Rabbinin azabı meydana gelecektir.
İnne azabe rabbike le vakı
إن عذاب ربك لوقع
52:8
Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
Ma lehu min dafi
ما لهۥ من دافع
52:9
O gün gök bir çalkanışla çalkanır.
Yevme temurus semau mevra
يوم تمور ٱلسماء مورا
52:10
Ve dağlar bir yürüyüşle yürür.
Ve tesirul cibalu seyra
وتسير ٱلجبال سيرا
52:11
Vay hallerine o gün, yalanlayanların,
Fe veyluy yevmeizil lil mukezzibin
فويل يومئذ للمكذبين
52:12
Ki onlar bir batağa dalmış oynamaktadırlar.
Ellezine hum fi havdıy yelabun
ٱلذين هم فى خوض يلعبون
52:13
O gün cehenneme bir kakılışla kakılırlar.
Yevme yudeune ila nari cehenneme dea
يوم يدعون إلى نار جهنم دعا
52:14
"İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!"
Hazihin narulleti kuntum biha tukezzibun
هـذه ٱلنار ٱلتى كنتم بها تكذبون
52:15
"Bu da mı büyü?! Yoksa siz mi görmüyordunuz?"
E fe sıhrun haza em entum la tubsırun
أفسحر هـذا أم أنتم لا تبصرون
52:16
"Dalın ona! Artık ister sabredin ister sabretmeyin. Sizin için hepsi birdir. Siz ancak yapıp ettiğiniz şeylerin karşılığıyla yüzyüze geleceksiniz."
Islavha fasbiru ev la tasbiru sevaun aleykum innema tüczevne ma kuntum tamelun
ٱصلوها فٱصبروا أو لا تصبروا سواء عليكم إنما تجزون ما كنتم تعملون
52:17
Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir.
İnnel muttekıyne fi cennativ ve neıym
إن ٱلمتقين فى جنـت ونعيم
52:18
Rablerinin kendilerine verdikleriyle keyif çatarlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Fakihine bima atahum rabbuhum ve vekahum rabbuhum azabel cehıym
فـكهين بما ءاتىهم ربهم ووقىهم ربهم عذاب ٱلجحيم
52:19
"Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için;
Kulu veşrabu heniem bima kuntam tamelun
كلوا وٱشربوا هنيـا بما كنتم تعملون
52:20
Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak." Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir.
Muttekiine ala sururim masfufeh ve zevvecnahum bi hurin ıyn
متكـين على سرر مصفوفة وزوجنـهم بحور عين
52:21
İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy-soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir.
Vellezine amenu vettebeathum zurriyyetuhum bi imanim elhakna bihim zurriyyetehum ve ma eletnahum min amelihim min şey kullumriim bima kesebe rahin
وٱلذين ءامنوا وٱتبعتهم ذريتهم بإيمـن ألحقنا بهم ذريتهم وما ألتنـهم من عملهم من شىء كل ٱمرئ بما كسب رهين
52:22
Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik.
Ve emdednahum bi fakihetiv ve lahmim mimma yeştehun
وأمددنـهم بفـكهة ولحم مما يشتهون
52:23
Orada bir kadeh tokuştururlar ki, içinde ne bir boş laf var ne de günaha sokuş.
Yetenazeune fiha kesel la lağvun fiha ve la tesim
يتنـزعون فيها كأسا لا لغو فيها ولا تأثيم
52:24
Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler.
Ve yetufu aleyhim ğılmanil lehum keennehum luluum meknun
ويطوف عليهم غلمان لهم كأنهم لؤلؤ مكنون
52:25
Birbirlerine dönüp soruşurlar. Ve derler:
Ve akbele baduhum ala badıy yetesaelun
وأقبل بعضهم على بعض يتساءلون
52:26
"Daha önce biz, ailemiz içinde endişe ile ürperiyorduk."
Kalu inna kunna kablu fi ehlina muşkikıyn
قالوا إنا كنا قبل فى أهلنا مشفقين
52:27
"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu."
Fe mennellahu aleyna ve vekana azabes semum
فمن ٱلله علينا ووقىنا عذاب ٱلسموم
52:28
"Biz önceden O'na yakarıyorduk. Çünkü O'dur Berr, cömertçe iyilik eden; O'dur rahmeti sınırsız olan."
İnna kunna min kablu neduh innehu huvel berrur rahıym
إنا كنا من قبل ندعوه إنهۥ هو ٱلبر ٱلرحيم
52:29
Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kahinsin ne de cin çarpmış.
Fe zekkir fema ente bi nımeti rabbike bi kahiniv ve la mecnun
فذكر فما أنت بنعمت ربك بكاهن ولا مجنون
52:30
Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz."
Em yekulune şaırun neterabbesu bihi raybel menun
أم يقولون شاعر نتربص بهۦ ريب ٱلمنون
52:31
De ki: "Bekleyin! Doğrusu sizinle beraber ben de bekleyenlerdenim."
Kul terabbesu fe inni meakum minel muterabbisıyn
قل تربصوا فإنى معكم من ٱلمتربصين
52:32
Acaba bunu onlara hayalleri mi emrediyor yoksa bunlar azmış bir topluluk mu?
Em temuruhum ahlamuhum bihaza em hum kavmun tağun
أم تأمرهم أحلـمهم بهـذا أم هم قوم طاغون
52:33
Yoksa, "Onu uydurdu" mu diyorlar! Hayır, iman etmiyorlar.
Em yekulune tekavveleh bel la yuminun
أم يقولون تقولهۥ بل لا يؤمنون
52:34
Eğer doğru sözlü iseler, onun benzeri bir hadis/söz getirsinler.
Felyetu bi hadisim mislihi in kanu sadikıyn
فليأتوا بحديث مثلهۦ إن كانوا صـدقين
52:35
Yoksa onlar hiçbir şeysiz mi yaratıldılar? Yoksa bizzat kendileri mi yaratıcıdır?
Em huliku min ğayri şeyin em humul halikun
أم خلقوا من غير شىء أم هم ٱلخـلقون
52:36
Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır, onlar gerekli bilgiye ulaşamıyorlar!
Em halekus semavati vel ard bel la yukınun
أم خلقوا ٱلسمـوت وٱلأرض بل لا يوقنون
52:37
Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mı? Yoksa güç ve egemenlik sahibi onlar mı?
Em ındehum hazainu rabbike em humul musaytırun
أم عندهم خزائن ربك أم هم ٱلمصيطرون
52:38
Yoksa onlara özgü bir merdiven var da onun üzerinde mi dinliyorlar? Eğer böyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsin.
Em lehum sullemuy yestemiune fih felyeti mustemiuhum bi sultanim mubin
أم لهم سلم يستمعون فيه فليأت مستمعهم بسلطـن مبين
52:39
Yoksa kızlar O'na, oğullar size mi?
Em lehul benatu ve lekumul benun
أم له ٱلبنـت ولكم ٱلبنون
52:40
Yoksa sen onlardan bir ücret istiyorsun da bir borç yüzünden onlar, yük altına mı giriyorlar?
Em teseluhum ecran fe hum mim mağramim muskalun
أم تسـلهم أجرا فهم من مغرم مثقلون
52:41
Yoksa gayb yanlarında da yazıp duruyorlar mı?
Em ındehumul ğaybu fe hum yektubun
أم عندهم ٱلغيب فهم يكتبون
52:42
Yoksa bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Doğrusu şu ki, o inkar edenlerin kendileri tuzağa yakalanmışlardır.
Em yuridune keyda fellezine keferu humul mekidun
أم يريدون كيدا فٱلذين كفروا هم ٱلمكيدون
52:43
Yoksa Allah'tan başka bir ilahları mı var? Uzaktır Allah, onların ortak koştuklarından.
Em lehum ilahun ğayrullah subhanellahi amma yuşrikun
أم لهم إلـه غير ٱلله سبحـن ٱلله عما يشركون
52:44
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: "Üstüste yığılmış bulutlar!"
Ve iy yerav kisfem mines semai sakıtay yekulu sehabum merkum
وإن يروا كسفا من ٱلسماء ساقطا يقولوا سحاب مركوم
52:45
Bayılıp yere serilecekleri günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları!
Fe zerhum hatta yulaku yevmehumullezi fihi yusakun
فذرهم حتى يلـقوا يومهم ٱلذى فيه يصعقون
52:46
O gün, tuzakları kendilerine bir yarar sağlamayacak; onlara yardım da edilmeyecek!
Yevme la yuğni anhum keyduhum şeyev ve la hum yunsarun
يوم لا يغنى عنهم كيدهم شيـا ولا هم ينصرون
52:47
Zulmedenler için bundan başka bir azap da vardır. Fakat onların çokları bilmiyorlar.
Ve inne fillezine zalemu azaben dune zalike ve lakinne ekserahum la yalemun
وإن للذين ظلموا عذابا دون ذلك ولـكن أكثرهم لا يعلمون
52:48
Rabbinin hükmüne sabret! Kuşkusuz, sen bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında, Rabbinin hamdiyle tespih et!
Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi ayunina ve sebbıh bi hamdi rabbike hıyne tekum
وٱصبر لحكم ربك فإنك بأعيننا وسبح بحمد ربك حين تقوم
52:49
Gecenin bir bölümünde ve yıldızların ardından da O'nu tespih et!
Ve minel leyli fesebbıhhu ve idbaran nucum
ومن ٱليل فسبحه وإدبـر ٱلنجوم
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.