Dil Göster/Sakla
Mülk (Al-Mulk) suresi


Mülk (Al-Mulk) suresi Kuranın 67. suresidir. Mülk suresi iniş sırasına göre ise 77. sıradadır.

Mülk suresi egemenlik anlamına gelmektedir. Toplam da 30 ayet den oluşmaktadır. Al-Mulk suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'deindirildiğine inanıldığı için Mekke suresi olduğu kabul edilir. Bu surenin adı açılış ayetinden gelmektedir. Surenin ilk kelimesi onunla başladığından dolayı Tebareke olarak da bilinir.

Mülk suresi Allah'ın büyüklüğünü ve enginliğini anlatmakta ve yarattığı kainatın güzelliklerinden örnekler vermektedir. Tüm evrenin Allah'a ait olduğunu ve içindeki her şeyi O'nun kontrol ettiğini insanlara hatırlatmaktır. Bunlara rağmen inanmayanları uyarır.

Allah ölümü ve hayatı insanları denemek için yaratmıştır. İnanmayanlar, cehenneme girdiklerinde günahlarını itiraf edeceklerdir. Beşinci ayet, uzayın ve yıldızların şeytanlardan korunduğunu bildiren çok gizemli bir ayettir.

67:1
Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, her şeye Kadir'dir.
Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve ala kulli şeyin kadiyrun
تبـرك ٱلذى بيده ٱلملك وهو على كل شىء قدير
67:2
Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O'dur. Aziz'dir O, Gafur'dur.
Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu amelen ve huvelaziyzulğafuru
ٱلذى خلق ٱلموت وٱلحيوة ليبلوكم أيكم أحسن عملا وهو ٱلعزيز ٱلغفور
67:3
Birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi gökleri yaratan da O'dur. O Rahman'ın yaratışında/yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun?
Elleziy haleka seba semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferciılbasare hel tera min futurin
ٱلذى خلق سبع سمـوت طباقا ما ترى فى خلق ٱلرحمـن من تفـوت فٱرجع ٱلبصر هل ترى من فطور
67:4
Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o.
Summerciılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun
ثم ٱرجع ٱلبصر كرتين ينقلب إليك ٱلبصر خاسئا وهو حسير
67:5
Yemin olsun ki, biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlara ateş taneleri yaptık. O şeytanlar için çılgın ateş azabını da hazırladık.
Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve cealnaha rucumen lişşeyatıyni ve atedna lehum azabesseıyri
ولقد زينا ٱلسماء ٱلدنيا بمصـبيح وجعلنـها رجوما للشيـطين وأعتدنا لهم عذاب ٱلسعير
67:6
Ve Rablerine karşı nankörlük edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü bir dönüş yeridir o!
Ve lilleziyne keferu birabbihim azabu cehenneme ve biselmasıyru
وللذين كفروا بربهم عذاب جهنم وبئس ٱلمصير
67:7
Onun içine atıldıklarında, onun derinden gelen sesini işitirler. Feveran etmektedir o.
İza ulku fiyha semiu leha şehiykan ve hiye tefuru
إذا ألقوا فيها سمعوا لها شهيقا وهى تفور
67:8
Öfkesinden çatlayacak hale gelir. İçine bir güruh atıldıkça, onun bekçileri bunlara sorarlar: "Size hiçbir uyarıcı gelmedi mi?"
Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yetkum neziyrun
تكاد تميز من ٱلغيظ كلما ألقى فيها فوج سألهم خزنتها ألم يأتكم نذير
67:9
Derler ki: "Gelmedi olur mu? Bize uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık. Ve: 'Allah bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, başka değil!' şeklinde konuştuk."
Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şeyin in entüm illa fiy dalalin kebiyrin
قالوا بلى قد جاءنا نذير فكذبنا وقلنا ما نزل ٱلله من شىء إن أنتم إلا فى ضلـل كبير
67:10
Ve derler ki: "Eğer söz dinleseydik yahut aklımızı çalıştırsaydık şu çılgın ateşin dostları arasında olmazdık."
Ve kalu lev kunna nesmeu ev nakılu ma kunna fiy ashabisseıyri
وقالوا لو كنا نسمع أو نعقل ما كنا فى أصحـب ٱلسعير
67:11
Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.
Faterefu bizenbihim fesuhkan liashabisseıyri
فٱعترفوا بذنبهم فسحقا لأصحـب ٱلسعير
67:12
Görmedikleri halde Rablerinden ürperenlere gelince, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun
إن ٱلذين يخشون ربهم بٱلغيب لهم مغفرة وأجر كبير
67:13
Sözünüzü ister gizleyin ister onu açıklayın; şu bir gerçek ki O, göğüslerin özünü çok iyi bilir.
Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu aliymun bizatissuduri
وأسروا قولكم أو ٱجهروا بهۦ إنهۥ عليم بذات ٱلصدور
67:14
Yaratmış olan bilmez mi/Allah, yarattığı kimseyi bilmez mi? Latif'tir O, Habir'dir.
Ela yalemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru
ألا يعلم من خلق وهو ٱللطيف ٱلخبير
67:15
O, yeri sizin için boyun eğer yaptı. Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızıklarından yiyin. Dönüş O'nadır.
Huvelleziy ceale lekumularda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru
هو ٱلذى جعل لكم ٱلأرض ذلولا فٱمشوا فى مناكبها وكلوا من رزقهۦ وإليه ٱلنشور
67:16
O göktekinin, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer aniden çalkalanmaya başlar.
Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumularda feiza hiye temuru
ءأمنتم من فى ٱلسماء أن يخسف بكم ٱلأرض فإذا هى تمور
67:17
O göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgarı üzerinize salmayacağından emin misiniz? O zaman bileceksiniz nasılmış uyarım!
Em emintum men fiyssemai en yursile aleykum hasıben fesetalemune keyfe neziyri
أم أمنتم من فى ٱلسماء أن يرسل عليكم حاصبا فستعلمون كيف نذير
67:18
Yemin olsun, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Ama nasıl olmuştu benim azabım?!
Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri
ولقد كذب ٱلذين من قبلهم فكيف كان نكير
67:19
Üstlerinde, kanatlarını açıp kapayarak uçan kuşları hiç görmediler mi? Onları Rahman'dan başkası tutmuyor. Kuşkusuz O, her şeyi görmektedir.
Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şeyin basıyrun
أولم يروا إلى ٱلطير فوقهم صـفـت ويقبضن ما يمسكهن إلا ٱلرحمـن إنهۥ بكل شىء بصير
67:20
Rahman'a karşı/Rahman'dan başka size yardım edecek ordunuz kimdir? İnkarcılar bir aldanış/gurur içindeler; hepsi bu!
Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin
أمن هـذا ٱلذى هو جند لكم ينصركم من دون ٱلرحمـن إن ٱلكـفرون إلا فى غرور
67:21
Peki, O, rızkını tutarsa kim var sizi rızıklandıracak? Hayır, bir azgınlık ve nefret içinde inat etmekteler.
Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy utuvvin ve nufurin
أمن هـذا ٱلذى يرزقكم إن أمسك رزقهۥ بل لجوا فى عتو ونفور
67:22
Peki, yüzüstü kapanarak yürüyen mi daha düzgün gider yoksa dosdoğru yol üzerinde dik ve düzgün yürüyen mi?
Efemen yemşiy mukibben ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ala sıratın mustekıymin
أفمن يمشى مكبا على وجههۦ أهدى أمن يمشى سويا على صرط مستقيم
67:23
De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"
Kul huvelleziy enşeekum ve ceale lekumussema velebsare velefidete kaliylen ma teşkurune
قل هو ٱلذى أنشأكم وجعل لكم ٱلسمع وٱلأبصـر وٱلأفـدة قليلا ما تشكرون
67:24
De ki: "Sizi, yeryüzünde yaratıp yayan O'dur. O'nun huzurunda haşredileceksiniz."
Kul huvelleziy zereekum fiylardı ve ileyhi tuhşerune
قل هو ٱلذى ذرأكم فى ٱلأرض وإليه تحشرون
67:25
Derler ki: "Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat de zaman?"
Ve yekulune meta hazelvadu in kuntum sadikıyne
ويقولون متى هـذا ٱلوعد إن كنتم صـدقين
67:26
De ki: "Bilgi Allah'ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran biriyim."
Kul innemelılmu ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun
قل إنما ٱلعلم عند ٱلله وإنما أنا نذير مبين
67:27
Onu yakından gördüklerinde, inkar edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: "O habire çağırıp durduğunuz şey budur."
Felemma reevhu zulfeten siyet vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi teddeune
فلما رأوه زلفة سيـت وجوه ٱلذين كفروا وقيل هـذا ٱلذى كنتم بهۦ تدعون
67:28
Söyle onlara: "Diyelim ki, Allah beni ve beraberimdekileri öldürdü, yahut bize acıdı. Peki, kafirleri korkunç bir azaptan kim kurtaracak?"
Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men meıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min azabin eliymin
قل أرءيتم إن أهلكنى ٱلله ومن معى أو رحمنا فمن يجير ٱلكـفرين من عذاب أليم
67:29
De ki: "Rahman'dır O, O'na inandık biz ve yalnız O'na güvendik. Yakında bileceksiniz kimmiş apaçık sapıklığın içinde."
Kul huverrahmanu amenna bihi ve aleyhi tevekkelna fesetalemune men huve fiy dalalin mubiynin
قل هو ٱلرحمـن ءامنا بهۦ وعليه توكلنا فستعلمون من هو فى ضلـل مبين
67:30
Şunu da söyle: "Bir sabah suyunuz çekiliverse, kim getirecek fışkırıp akan bir su size?"
Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen yetiykum bimain meıynin
قل أرءيتم إن أصبح ماؤكم غورا فمن يأتيكم بماء معين
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.