Dil Göster/Sakla
Naziat (An-Nazi) suresi


Naziat (An-Nazi) suresi Kuranın 79. suresidir. Naziat suresi iniş sırasına göre ise 81. sıradadır.

Naziat suresi Çıkaranlar anlamına gelmektedir. Toplam da 46 ayet den oluşmaktadır. An-Nazi suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Mekke'de indirildiğine inanıldığı için Mekke suresi olarak kabul edilir. Bu surenin adı, kötülerin ruhlarını çıkaran meleklere bir göndermedir. Kelime açılış ayetinde geçer.

Bu surenin konusu, hesap gününün ve ahiret hayatının tasdik edilmesidir. Sure, ölüm anında can alan meleklerin, Allah'ın emirlerini yerine getirmekte acele eden melekerin ve kâinat işlerini yürüten meleklerin yeminleri ile başlar. Allah'ın takdirine göre, kıyametin mutlaka gerçekleşeceğini ve ölümden sonra ikinci hayatın mutlaka yaşanacağını açıklamaktadır.

Sure, Hz. Musa'nın hikayesini ve Firavun'un kibir ve gururunun onun kaderini nasıl belirlediğini anlatır. Daha sonra yaratılıştaki mucizelerden bahsedilir. En sonunda da kıyamet gününden ve inananlarla inanmayanları nasıl bir son beklediği anlatılır.

30. ayet, Kuran'ın bilimsel mucizelerine bir örnektir. Bu ayette Kuran, Allah'ın yeri yayıp deve kuşu yumurtası şekline getirdiğini söylemektedir ki bu o dönemlerde bilinmeyen bir bilimsel bilgidir.

“دَحَا” (dahaa) kelimesi özellikle “deve kuşu yumurtası” anlamına gelir ve “دحية” (duhyah) kelimesinden türetilmiştir.

79:1
Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara,
Vennaziati ğarken
وٱلنـزعـت غرقا
79:2
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,
Vennaşitati neştan
وٱلنـشطـت نشطا
79:3
Yemin olsun, boşlukta yahut suda yüzüp gidenlere,
Vessabihati sebhan
وٱلسـبحـت سبحا
79:4
Derken öne geçip yarışı kazananlara,
Fessabikati sebkan
فٱلسـبقـت سبقا
79:5
Bir iş ve oluşu çekip çevirenlere,
Felmudebbirati emren
فٱلمدبرت أمرا
79:6
Ki o gün şiddetle sarsacak olan saracaktır.
Yevme tercufurracifetu
يوم ترجف ٱلراجفة
79:7
Onu, ardısıra gelen izleyecektir.
Tetbeuherradifetu
تتبعها ٱلرادفة
79:8
Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.
Kulubun yevmeizin vacifetun
قلوب يومئذ واجفة
79:9
Onların gözleri yerlere eğilecektir.
Ebsaruha haşiatun
أبصـرها خـشعة
79:10
"Biz gerçekten bu çukurda eski halimize döndürülecek miyiz?" diyorlar.
Yekulune einna lemerdudune fiylhafireti
يقولون أءنا لمردودون فى ٱلحافرة
79:11
"Un-ufak kemikler haline geldikten sonra, öyle mi!"
Eiza kunna ızamen nehıreten
أءذا كنا عظـما نخرة
79:12
"Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.
Kalu tilke izen kerretun hasiretun
قالوا تلك إذا كرة خاسرة
79:13
Oysaki o, sert bir komut sesinden ibarettir.
Feinnema hiye zecretun vahıdetun
فإنما هى زجرة وحدة
79:14
Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.
Feiza hum bissahireti
فإذا هم بٱلساهرة
79:15
Ulaştı mı sana Musa'nın haberi?
Hel etake hadiysu musa
هل أتىك حديث موسى
79:16
Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmişti:
İz nadahu rabbuhu bilvadilmukaddesi tuven
إذ نادىه ربهۥ بٱلواد ٱلمقدس طوى
79:17
"Firavun'a git! İyice azdı o."
İzheb ila firavne innehu tağa
ٱذهب إلى فرعون إنهۥ طغى
79:18
"De ki ona: 'Arınıp temizlenmeye ne dersin?"
Fekul hel leke ila en tezekka
فقل هل لك إلى أن تزكى
79:19
"Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!"
Ve ehdiyeke ila rabbike fetahşa
وأهديك إلى ربك فتخشى
79:20
Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.
Feerahulayetelkubra
فأرىه ٱلـاية ٱلكبرى
79:21
Ama o yalanladı, isyan etti.
Fekezzebe ve asa
فكذب وعصى
79:22
Sonra, sırtını döndü; koşuyordu.
Summe edbere yesa
ثم أدبر يسعى
79:23
Derken, bir araya toplayıp bağırdı.
Fehaşere fenada
فحشر فنادى
79:24
Dedi ki: "Ben sizin en yüce rabbinizim."
Fekale ene rabbukumulala
فقال أنا ربكم ٱلأعلى
79:25
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.
Feehazehullahu nekalelahıreti velula
فأخذه ٱلله نكال ٱلـاخرة وٱلأولى
79:26
Kuşkusuz, bunda, içine ürperti düşen için tam bir ibret vardır.
İnne fiy zalike leubreten limen yahşa
إن فى ذلك لعبرة لمن يخشى
79:27
Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?
Eentum eşeddu halkan emissemau benaha
ءأنتم أشد خلقا أم ٱلسماء بنىها
79:28
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.
Refea semkeha fesevvaha
رفع سمكها فسوىها
79:29
Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı.
Ve ağtaşe leyleha ve ahrece duhaha
وأغطش ليلها وأخرج ضحىها
79:30
Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.
Velarda bade zalike dehaha
وٱلأرض بعد ذلك دحىها
79:31
Ondan suyunu, otlağını çıkardı.
Ahrece minha aeha ve meraha
أخرج منها ماءها ومرعىها
79:32
Dağları, demir atmış gibi oturttu;
Velcibale ersaha
وٱلجبال أرسىها
79:33
Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak.
Metaan lekum ve lienamikum
متـعا لكم ولأنعـمكم
79:34
O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,
Feiza caetittammetulkubra
فإذا جاءت ٱلطامة ٱلكبرى
79:35
O gün insan, uğrunda gayret sarfettiği şeyi hatırlar.
Yevme yetezekkerulinsanu ma sea
يوم يتذكر ٱلإنسـن ما سعى
79:36
Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.
Ve burrizetilcehıymu limen yera
وبرزت ٱلجحيم لمن يرى
79:37
Artık azmış olan,
Feemma men tağa
فأما من طغى
79:38
Ve iğreti hayatı yeğlemiş olan için,
Ve aserelhayateddunya
وءاثر ٱلحيوة ٱلدنيا
79:39
Cehennem, barınağın ta kendisidir.
Feinnelcahıyme hiyelmeva
فإن ٱلجحيم هى ٱلمأوى
79:40
Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,
Ve emma men hafe mekame rabbihi ve nehennefse anilheva
وأما من خاف مقام ربهۦ ونهى ٱلنفس عن ٱلهوى
79:41
Cennet, barınağın ta kendisidir.
Feinnelcennete hiyel meva
فإن ٱلجنة هى ٱلمأوى
79:42
O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye.
Yeseluneke anissaati eyyane mursaha
يسـلونك عن ٱلساعة أيان مرسىها
79:43
Nerede sende, onu hatırlatacak şey!
Fiyme ente min zikraha
فيم أنت من ذكرىها
79:44
Ona ilişkin bilginin sonu Rabbine varır.
İla rabbike muntehaha
إلى ربك منتهىها
79:45
Sen sadece, ondan korkanları uyaransın.
İnnema ente munziru men yahşaha
إنما أنت منذر من يخشىها
79:46
Onu gördükleri gün onlar, dünyada sanki bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamışa dönerler.
Keennehum yevme yerevneha lem yelbesu illa aşiyyeten ev duhaha
كأنهم يوم يرونها لم يلبثوا إلا عشية أو ضحىها
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.