Being pious, kind, good, gentle, affectionate, beneficent, just, righteous, virtuous, honest, true, veracious, sweet of speech, mercifulSinlessly performing somethingRecompensing, rewarding for obedience, accepting and/or approvingDriving or calling sheep/goatsVerifying or proving an oath trueOne who overcomes, overcoming someone with good actions or speechOvercoming an adversary or overcoming by evilTalking too much, confused clamor, noise, crying out, talking in anger or confusion, talking unprofitablyAmpleness, largeness or extensivenessLand or elevated ground open to view, out of doors or exposed to viewWheat, grain/s of wheat or coarsely ground flourObedienceCertain kind of fruitGood, sweet or pleasant word expression or sayingOf, belonging to or relating to the land and or the desert/wasteExternal, outward, apparent or publicA proper name of a certain people from El Maghrib (north of Africa and west of Egypt)A truly and honestly executed sale
Dindar, nazik, iyi, yumuşak, şefkatli, yardımsever, adil, salih, erdemli, dürüst, doğru, doğru sözlü, tatlı, merhametli Günahsızca bir şey yapmak Karşılık vermek, itaati ödüllendirmek, kabul etmek ve/veya onaylamak Koyun veya keçi sürmek veya çağırmak Bir şeyi doğrulamak veya kanıtlamak Yemin hakiki Birini iyi fiiller veya konuşmalarla yenen Rakibi yenmek veya kötülükle alt etmek Çok fazla konuşmak, karışık yaygara, gürültü, feryat etmek, öfkeyle veya kafa karışıklığıyla konuşmak, yararsız konuşmakGenişlik, genişlik veya genişlik Görüşe açık, görüşe açık arazi veya yüksek zemin Buğday, tahıl veya buğday veya kaba öğütülmüş un İtaat Belirli bir tür meyve İyi, tatlı veya hoş söz ifadesi veya deyişi Toprağa ve/veya çöle veya atıklara ait veya bunlarla ilgili Dış, dış, açık veya halka açık bir özel isim El Mağrib'den (Afrika'nın kuzeyi ve Mısır'ın batısı) bazı insanlar Gerçek ve dürüstçe yürütülen bir satış
ب ر ر kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler