act of going/walking, going/walking around or otherwise, to go or wander about, circuited/compassed, journeyed, came to him, come upon, visitation, visit, approach, drew near, to go round or round about often, encompass,"the men/people/locusts filled the land like the TWF/flood/deluge", overpowering/overwhelming rain/water that covers,a servant that serves one with gentleness and carefulness,a detached/distinct part/portion, a piece or bit, a party/division/sect,a sort of raisins of which the bunches are composed of closely-compacted berries, a garment in which one goes round or circuits, a place of going round or round about.
gitme ya da yürüme eylemi, dolaşma ya da dolaşma ya da başka türlü, dolaşmak ya da dolaşmak, dolaşmak ya da dolaşmak, seyahat etmek, ona gelmek, gelmek, ziyaret etmek, ziyaret etmek, yaklaşmak, yaklaşmak, sık sık dolaşmak ya da dolaşmak, kuşatmak "İnsanlar veya insanlar veya çekirgeler toprağı TWF veya sel veya sel gibi doldurdu", baskın veya ezici yağmur veya kaplayan su, yumuşaklık ve dikkatle hizmet eden bir hizmetçi, müstakil veya farklı bir kısım veya kısım, bir parça veya bit, bir parti ya da bölünme ya da mezhep, salkımları sıkı bir şekilde sıkıştırılmış meyvelerden oluşan bir çeşit kuru üzüm, içinde dolaşılan ya da dönen bir giysi, dolaşma ya da dolaşma yeri.
ط و ف kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler