Dil Göster/Sakla

ح س ن (ḥā sīn nūn) arapça kök kelime anlamı.


Bu kök den türemiş 194 kelime Kuran da geçmektedir.


Yakışıklı olmak, iyi olmak, iyi veya güzel görünmek veya hoş veya hoş görünmek, mükemmel olmak, bir şeyi iyi veya güzel yapmak veya yapmak, bir şeyi güzelleştirmek veya süslemek veya süslemek, hayırda çabalamak veya rekabet etmek, iyilik yapmak veya iyi davranmak, bir kişiye karşı iyi veya hoş bir şekilde davranmak veya davranmak, bir kişiye bir fayda veya fayda sağlamak, bir kişiye iyilik etmek, bir şeyi iyi bilmek, kendini güzelleştirmek veya süslemek veya süslemek, bir kişiyi hesaba katmak veya hesaba katmak veya değer vermek iyi ya da güzel ya da hoş.

ح س ن kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler


KelimeAnlamArapça
(2:58:20) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar mükâfat olarak
الْمُحْسِنِينَ
(2:83:11) iḥ'sānan iyi ol
إِحْسَانًا
(2:83:18) ḥus'nan iyi
حُسْنًا
(2:112:7) muḥ'sinun iyi niyetlidir
مُحْسِنٌ
(2:138:4) aḥsanu daha iyi
أَحْسَنُ
(2:178:25) bi-iḥ'sānin nezaketle
بِإِحْسَانٍ
(2:195:10) wa-aḥsinū ve iyilik yap
وَأَحْسِنُوا
(2:195:14) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(2:201:8) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(2:201:11) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(2:229:7) bi-iḥ'sānin nezaketle
بِإِحْسَانٍ
(2:236:25) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(2:245:7) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(3:14:23) ḥus'nu mükemmel
حُسْنُ
(3:37:4) ḥasanin iyi
حَسَنٍ
(3:37:7) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(3:120:3) ḥasanatun iyi
حَسَنَةٌ
(3:134:13) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(3:148:5) waḥus'na ve iyi
وَحُسْنَ
(3:148:10) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(3:172:11) aḥsanū iyi yaptı
أَحْسَنُوا
(3:195:42) ḥus'nu en iyisi
حُسْنُ
(4:36:8) iḥ'sānan iyi yap
إِحْسَانًا
(4:40:9) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(4:59:27) wa-aḥsanu ve daha uygun
وَأَحْسَنُ
(4:62:15) iḥ'sānan iyi
إِحْسَانًا
(4:69:16) waḥasuna ve mükemmel
وَحَسُنَ
(4:78:12) ḥasanatun herhangi bir iyi
حَسَنَةٌ
(4:79:4) ḥasanatin iyi
حَسَنَةٍ
(4:85:4) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(4:86:5) bi-aḥsana daha iyi
بِأَحْسَنَ
(4:95:26) l-ḥus'nā en iyisi
الْحُسْنَى
(4:125:2) aḥsanu daha iyi
أَحْسَنُ
(4:125:9) muḥ'sinun iyi niyetlidir
مُحْسِنٌ
(4:128:22) tuḥ'sinū iyi yaparsın
تُحْسِنُوا
(5:12:27) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(5:13:32) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(5:50:5) aḥsanu daha iyi
أَحْسَنُ
(5:85:14) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(5:93:21) wa-aḥsanū ve iyi yap
وَأَحْسَنُوا
(5:93:24) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(6:84:21) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(6:151:13) iḥ'sānan iyi ol
إِحْسَانًا
(6:152:8) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(6:154:8) aḥsana iyi yaptı
أَحْسَنَ
(6:160:3) bil-ḥasanati iyi bir iş ile
بِالْحَسَنَةِ
(7:56:15) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(7:95:5) l-ḥasanata iyi
الْحَسَنَةَ
(7:131:3) l-ḥasanatu iyi
الْحَسَنَةُ
(7:137:15) l-ḥus'nā en iyisi
الْحُسْنَى
(7:145:17) bi-aḥsanihā en iyisi
بِأَحْسَنِهَا
(7:156:6) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(7:161:20) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(7:168:11) bil-ḥasanāti iyi olanla
بِالْحَسَنَاتِ
(7:180:3) l-ḥus'nā en güzel
الْحُسْنَى
(8:17:17) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(9:50:3) ḥasanatun iyi
حَسَنَةٌ
(9:52:7) l-ḥus'nayayni en iyi iki şeyden
الْحُسْنَيَيْنِ
(9:91:21) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(9:100:8) bi-iḥ'sānin doğrulukta
بِإِحْسَانٍ
(9:107:20) l-ḥus'nā iyi
الْحُسْنَى
(9:120:52) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(9:121:15) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(10:26:2) aḥsanū iyi yap
أَحْسَنُوا
(10:26:3) l-ḥus'nā en iyisi
الْحُسْنَى
(11:3:9) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(11:7:15) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(11:88:13) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(11:114:9) l-ḥasanāti iyi işler
الْحَسَنَاتِ
(11:115:7) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(12:3:4) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(12:22:9) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(12:23:18) aḥsana kim iyi yaptı
أَحْسَنَ
(12:36:27) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(12:56:17) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(12:78:15) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(12:90:23) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(12:100:20) aḥsana O iyiydi
أَحْسَنَ
(13:6:4) l-ḥasanati iyi
الْحَسَنَةِ
(13:18:4) l-ḥus'nā mutluluk mu
الْحُسْنَى
(13:22:14) bil-ḥasanati iyi olanla
بِالْحَسَنَةِ
(13:29:7) waḥus'nu ve güzel
وَحُسْنُ
(16:30:10) aḥsanū iyi yap
أَحْسَنُوا
(16:30:14) ḥasanatun iyi mi
حَسَنَةٌ
(16:41:12) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(16:62:10) l-ḥus'nā en iyisi
الْحُسْنَى
(16:67:9) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(16:75:14) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(16:90:5) wal-iḥ'sāni ve iyi
وَالْإِحْسَانِ
(16:96:12) bi-aḥsani en iyisine
بِأَحْسَنِ
(16:97:15) bi-aḥsani en iyisine
بِأَحْسَنِ
(16:122:4) ḥasanatan iyi
حَسَنَةً
(16:125:7) l-ḥasanati iyi
الْحَسَنَةِ
(16:125:11) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(16:128:8) muḥ'sinūna iyi niyetliler
مُحْسِنُونَ
(17:7:2) aḥsantum iyi yaparsın
أَحْسَنْتُمْ
(17:7:3) aḥsantum iyi yaparsın
أَحْسَنْتُمْ
(17:23:8) iḥ'sānan iyi ol
إِحْسَانًا
(17:34:8) aḥsanu en iyi
أَحْسَنُ
(17:35:10) wa-aḥsanu ve en iyisi
وَأَحْسَنُ
(17:53:6) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(17:110:12) l-ḥus'nā en güzel
الْحُسْنَى
(18:2:15) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(18:7:10) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(18:30:11) aḥsana iyi yapar
أَحْسَنَ
(18:31:27) waḥasunat ve iyi
وَحَسُنَتْ
(18:86:24) ḥus'nan iyilikle
حُسْنًا
(18:88:8) l-ḥus'nā iyi
الْحُسْنَى
(18:104:10) yuḥ'sinūna iyi kazanıyorlardı
يُحْسِنُونَ
(19:73:15) wa-aḥsanu ve en iyisi
وَأَحْسَنُ
(19:74:7) aḥsanu daha iyiydiler
أَحْسَنُ
(20:8:8) l-ḥus'nā en güzel
الْحُسْنَى
(20:86:13) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(21:101:6) l-ḥus'nā iyi
الْحُسْنَى
(22:37:20) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlara
الْمُحْسِنِينَ
(22:58:13) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(23:14:20) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(23:96:4) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(24:38:3) aḥsana en iyiyle beraber
أَحْسَنَ
(25:24:6) wa-aḥsanu ve daha iyisi
وَأَحْسَنُ
(25:33:7) wa-aḥsana ve en iyisi
وَأَحْسَنَ
(25:70:12) ḥasanātin iyi olanlarla
حَسَنَاتٍ
(25:76:3) ḥasunat İyi
حَسُنَتْ
(27:11:6) ḥus'nan iyi
حُسْنًا
(27:46:7) l-ḥasanati iyi
الْحَسَنَةِ
(27:89:3) bil-ḥasanati iyi olanla
بِالْحَسَنَةِ
(28:14:10) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(28:54:8) bil-ḥasanati iyi ile
بِالْحَسَنَةِ
(28:61:4) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(28:77:12) wa-aḥsin ve iyilik yap
وَأَحْسِنْ
(28:77:14) aḥsana iyi oldu
أَحْسَنَ
(28:84:3) bil-ḥasanati iyi bir iş ile
بِالْحَسَنَةِ
(29:7:9) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(29:8:4) ḥus'nan iyilik
حُسْنًا
(29:46:8) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(29:69:9) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(31:3:3) lil'muḥ'sinīna iyilik yapanlar için
لِلْمُحْسِنِينَ
(31:22:7) muḥ'sinun iyi niyetlidir
مُحْسِنٌ
(32:7:2) aḥsana iyi yapılmış
أَحْسَنَ
(33:21:8) ḥasanatun iyi
حَسَنَةٌ
(33:29:11) lil'muḥ'sināti iyilik yapanlar için
لِلْمُحْسِنَاتِ
(33:52:15) ḥus'nuhunna onların güzelliği
حُسْنُهُنَّ
(35:8:7) ḥasanan kadar iyi
حَسَنًا
(37:80:4) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(37:105:7) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(37:110:3) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(37:113:7) muḥ'sinun iyi niyetliler
مُحْسِنٌ
(37:121:4) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(37:125:4) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(37:131:4) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(38:25:8) waḥus'na ve iyi
وَحُسْنَ
(38:40:5) waḥus'na ve iyi
وَحُسْنَ
(38:49:5) laḥus'na kesinlikle iyi
لَحُسْنَ
(39:10:8) aḥsanū iyi yap
أَحْسَنُوا
(39:10:12) ḥasanatun iyidir
حَسَنَةٌ
(39:18:5) aḥsanahu en iyisi
أَحْسَنَهُ
(39:23:3) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(39:34:8) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlardan
الْمُحْسِنِينَ
(39:35:9) bi-aḥsani en iyisi için
بِأَحْسَنِ
(39:55:2) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(39:58:12) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(40:64:10) fa-aḥsana ve mükemmelleştirilmiş
فَأَحْسَنَ
(41:33:2) aḥsanu daha iyi
أَحْسَنُ
(41:34:3) l-ḥasanatu iyilik
الْحَسَنَةُ
(41:34:9) aḥsanu daha iyi
أَحْسَنُ
(41:50:23) lalḥus'nā en iyisi olacak
لَلْحُسْنَى
(42:23:21) ḥasanatan herhangi bir iyi
حَسَنَةً
(42:23:25) ḥus'nan iyi
حُسْنًا
(46:12:16) lil'muḥ'sinīna iyilik yapanlar için
لِلْمُحْسِنِينَ
(46:15:4) iḥ'sānan nezaket
إِحْسَانًا
(46:16:5) aḥsana en iyisi
أَحْسَنَ
(48:16:19) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(51:16:9) muḥ'sinīna iyilik yapanlar
مُحْسِنِينَ
(53:31:15) aḥsanū iyi yap
أَحْسَنُوا
(53:31:16) bil-ḥus'nā en iyiyle beraber
بِالْحُسْنَى
(55:60:3) l-iḥ'sāni iyilik için
الْإِحْسَانِ
(55:60:5) l-iḥ'sānu iyi
الْإِحْسَانُ
(55:70:3) ḥisānun ve güzeller
حِسَانٌ
(55:76:6) ḥisānin güzel
حِسَانٍ
(57:10:33) l-ḥus'nā en iyisi
الْحُسْنَى
(57:11:7) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(57:18:7) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(59:24:8) l-ḥus'nā güzel
الْحُسْنَى
(60:4:5) ḥasanatun iyi
حَسَنَةٌ
(60:6:6) ḥasanatun iyi
حَسَنَةٌ
(64:3:6) fa-aḥsana ve iyi yaptı
فَأَحْسَنَ
(64:17:5) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(65:11:31) aḥsana iyi verdi
أَحْسَنَ
(67:2:7) aḥsanu en iyisi
أَحْسَنُ
(73:20:60) ḥasanan iyi
حَسَنًا
(77:44:4) l-muḥ'sinīna iyilik yapanlar
الْمُحْسِنِينَ
(92:6:2) bil-ḥus'nā en iyisi
بِالْحُسْنَى
(92:9:2) bil-ḥus'nā en iyisi
بِالْحُسْنَى
(95:4:5) aḥsani en iyisi
أَحْسَنِ
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.