Be possessed of good, to do good, give one a choice or option (and also be given a choice or option), prefer one thing or person over another thing or person, preferred/pronounced/chosen, strive to surpass one in goodness, excellent in beauty and disposition, to be ideal (show actual or potential usefulness or benefit), be desired in all circumstances and by every person, exalted in rank or quality or reputation, to be better than another person or thing, be the best of things or people, to be generous (possess and show generosity), possess nobility or eminence, be elevated in state or condition.
İyiliğe sahip olmak, iyilik yapmak, birine bir seçenek ya da seçenek vermek (ve ayrıca bir seçenek ya da seçenek de verilmiş olmak), bir şeyi ya da kişiyi başka bir şey ya da kişiye tercih etmek, tercih edilmiş ya da telaffuz edilmiş ya da seçilmiş olmak, iyilikte birini aşmaya çalışmak, güzellik ve mizaçta mükemmel olmak, ideal olmak (gerçek veya potansiyel bir fayda veya fayda göstermek), her durumda ve herkes tarafından arzulanmak, rütbe, nitelik veya itibar olarak yüce olmak, başka bir kişiden veya şeyden daha iyi olmak, en iyisi olmak şeyler veya insanlar, cömert olmak (sahip olmak ve cömertlik göstermek), soyluluğa veya yüksekliğe sahip olmak, durum veya durumda yüksek olmak.
خ ى ر kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler