Dil Göster/Sakla
Ahzab (Al-Ahzab) suresi


Ahzab (Al-Ahzab) suresi Kuranın 33. suresidir. Ahzab suresi iniş sırasına göre ise 90. sıradadır.

Ahzab suresi Birleşik Kuvvetler anlamına gelmektedir. Toplam da 73 ayet den oluşmaktadır. Al-Ahzab suresi ni kelime kelime olarak okuyup inceleyebilirsiniz yada aşağıdaki ayetlere tıklayarak sadece o ayete ait bilgi alabilirsiniz.

Medine suresi olduğu kabul edilir ve İmran sûresinden hemen sonra indirildiğine inanılır. Hendek savaşında Müslümanlara karşı savaşan birleşik güçler (Kureyş, Araplar ve Yahudiler) nedeniyle sureye Ahzab adı verilmiştir.

Bu sûre, Allah'ın Medine'ye saldıran çeşitli kabileleri terk etmesinden dolayı, Allah'ın rahmetini ve kudretini müminlere hatırlatmak için Hendek Savaşı'nda yaşananlardan bahsetmektedir.

Sure, bir dizi sosyal ve politik konuyu ele alır. Ayrıca evlat edinme ve evlilik geleneklerinin uygulanmasından da bahsetmektedir. Sure, Muhammed'in eşleri hakkında konulara değinir ve onların diğer kadınlardan farklı olduklarına ve ödüllerinin veya cezalarının iki katına çıkacağına işaret eder. Peygamberin kimlerle evlenebileceğini ve müminlerin peygamberin evini ziyaret ederken nasıl davranmaları gerektiğini anlatır.

Son ayet, Allah'ın inanmayanlara ve ikiyüzlülere erkek ve kadın fark etmeksizin azap edeceğinin ve her iki cinsten inananlara mükafatlandıracağının bildirilmesiyle sona erer. Her iki cinsiyet de Tanrı tarafından yargılandığında hiçbir fark olmaksızın cezalandırıldıkları veya kurtarıldıkları için eşit olarak sunulur.

33:1
Ey Peygamber! Allah'tan kork ve küfre batmışlarla münafıklara boyun eğme! Kuşkusuz, Allah Alim, ve Hakim'dir.
Ya eyyühen nebiyyüttekıllahe ve la tütııl kafirıne vel münafikıyn innellahe kane alımen hakıma
يـأيها ٱلنبى ٱتق ٱلله ولا تطع ٱلكـفرين وٱلمنـفقين إن ٱلله كان عليما حكيما
33:2
Rabbinden sana vahyedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.
Vettebıma yuha ileyke mir rabbik innellahe kane bima tamelune habıra
وٱتبع ما يوحى إليك من ربك إن ٱلله كان بما تعملون خبيرا
33:3
Allah'a dayanıp güven! Vekil olarak Allah yeter.
Ve tevekkel alellah ve kefa billahi vekıla
وتوكل على ٱلله وكفى بٱلله وكيلا
33:4
Allah, bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Zıhar yaptığınız eşlerinizi sizin anneniz yapmamıştır, evlatlıklarınızı da sizin oğullarınız kılmamıştır. Bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir lakırdısıdır. Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar.
Ma cealellahü li racülim min kalbeyni fı cevfih ve ma ceale ezvacekümüllaı tüzahirune minhünne ümmehatiküm ve ma ceale edıyaeküm ebnaeküm zaliküm kavlüküm bi efvahiküm vallahü yekulül hakka ve hüve yehdis sebıl
ما جعل ٱلله لرجل من قلبين فى جوفهۦ وما جعل أزوجكم ٱلــى تظـهرون منهن أمهـتكم وما جعل أدعياءكم أبناءكم ذلكم قولكم بأفوهكم وٱلله يقول ٱلحق وهو يهدى ٱلسبيل
33:5
Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak işlediğiniz şeyde, üzerinize günah yoktur; fakat kalplerinizin kastetmiş oldukları müstesna. Ve Allah Gafur ve Rahim'dir.
Üduhüm li abaihim hüve akseu ındellah fe il lem talemu abaehüm fe ıhvanüküm fid dıni ve mevalıküm ve leyse aleyküm cünahun fıma ahtatüm bihı ve lakim ma teammedet kulubüküm ve kanellahü ğafurar rahıyma
ٱدعوهم لـابائهم هو أقسط عند ٱلله فإن لم تعلموا ءاباءهم فإخونكم فى ٱلدين وموليكم وليس عليكم جناح فيما أخطأتم بهۦ ولـكن ما تعمدت قلوبكم وكان ٱلله غفورا رحيما
33:6
O peygamber, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır. Onun eşleri de o müminlerin anneleridir. Anne tarafından akraba olanlar da Allah'ın Kitabı'nda, birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar. Ancak yakın dostlarınız için örfe uygun bir vasiyette bulunmanız müstesnadır. Bu, Kitap'ta satırlara geçirilmiştir.
Ennebiyyü evla bil müminıne min enfüsihim ve ezvacühu ümmehatühüm ve ülül erhami baduhüm evla bi badın fı kitabillahi minel müminıne vel mühacirıne illa en tefalu ila evliyaiküm marufa kane zalike fil kitabi mestura
ٱلنبى أولى بٱلمؤمنين من أنفسهم وأزوجهۥ أمهـتهم وأولوا ٱلأرحام بعضهم أولى ببعض فى كتـب ٱلله من ٱلمؤمنين وٱلمهـجرين إلا أن تفعلوا إلى أوليائكم معروفا كان ذلك فى ٱلكتـب مسطورا
33:7
Biz, peygamberlerden misaklarını almıştık. Senden de misak aldık. Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle misak aldık;
Ve iz ehazna minen nebiyyıne mısakahüm ve minke ve min nuhıv ve ibrahıme ve musa ve ıysebni memeryeme ve ehazna minhüm mısakan ğalıza
وإذ أخذنا من ٱلنبيـن ميثـقهم ومنك ومن نوح وإبرهيم وموسى وعيسى ٱبن مريم وأخذنا منهم ميثـقا غليظا
33:8
Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.
Li yeseles sadikıyne an sıdkıhim ve eadde lil kafirıne azaben elıma
ليسـل ٱلصـدقين عن صدقهم وأعد للكـفرين عذابا أليما
33:9
Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani, üstünüze ordular gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular salmıştık. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.
Ya eyyühellezıne amenüzküru nımetellahi aleyküm iz caetküm cünudün fe erselna aleyhim rıhav ve cünudel lem teravha ve kanellahü bima tamelune besıyra
يـأيها ٱلذين ءامنوا ٱذكروا نعمة ٱلله عليكم إذ جاءتكم جنود فأرسلنا عليهم ريحا وجنودا لم تروها وكان ٱلله بما تعملون بصيرا
33:10
Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
İz cauküm min fevkıküm ve min esfele minküm ve iz zağatil ebsaru ve beleğatil kulubül hanacira ve tezunnune billahiz zununa
إذ جاءوكم من فوقكم ومن أسفل منكم وإذ زاغت ٱلأبصـر وبلغت ٱلقلوب ٱلحناجر وتظنون بٱلله ٱلظنونا
33:11
İşte orada müminler belaya uğratılarak imtihan edilmişler ve şiddetli bir zelzeleyle sarsılmışlardı.
Hünalikebtüliyel müminune ve zülzilu zilzatlen şedıda
هنالك ٱبتلى ٱلمؤمنون وزلزلوا زلزالا شديدا
33:12
Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlar şöyle diyorlardı: "Allah ve resulü bize, bir aldanışdan başka bir şey vaat etmemiş."
Ve iz yekulül münafikune vellezıne fı kulubihim meradum ma veaddenellahü ve rasulühu illa ğurura
وإذ يقول ٱلمنـفقون وٱلذين فى قلوبهم مرض ما وعدنا ٱلله ورسولهۥ إلا غرورا
33:13
Hani, onlardan bir grup şöyle demişti: "Ey Yesrib halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!" İçlerinden bir grup da Peygamber'den izin istiyor: "İnan olsun, evlerimiz kaygı duyulacak durumda." diyorlardı." Oysaki evleri kaygı duyulacak durumda değildi; sadece kaçmak istiyorlardı.
Ve iz kalet taifetüm minhüm ya ehle yesribe la mükame leküm farciu ve yestezinü ferıkum minhümün nebiyye yekulune inne büyutena avratüv ve ma hiye bi avrah iy yürıdune illa firara
وإذ قالت طائفة منهم يـأهل يثرب لا مقام لكم فٱرجعوا ويستـذن فريق منهم ٱلنبى يقولون إن بيوتنا عورة وما هى بعورة إن يريدون إلا فرارا
33:14
Eğer Medine'nin her yanından üzerlerine gelinseydi de onların kent içinde fitne çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.
Ve lev dühılet aleyhim min aktariha sümme süilül fitnete le atevha ve ma telebbesu biha illa yesıra
ولو دخلت عليهم من أقطارها ثم سئلوا ٱلفتنة لـاتوها وما تلبثوا بها إلا يسيرا
33:15
Yemin olsun ki, onlar daha önce, geri dönüp kaçmayacaklarına ilişkin Allah'a söz vermişlerdi. Ve Allah'a verilen söz sorumluluk gerektirirdi.
Ve le kad kanu ahedüllahe min kablü la yüvellunel edbar ve kane ahdüllahi mesula
ولقد كانوا عـهدوا ٱلله من قبل لا يولون ٱلأدبـر وكان عهد ٱلله مسـولا
33:16
De ki: "Eğer ölümden yahut öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size hiçbir yarar sağlamaz. Böyle bir durumda sadece azıcık/az bir süre nimetlendirilirsiniz."
Kul ley yenfeakümül firaru in ferartüm minel mevti evil katli ve izel la tümetteune illa kalıla
قل لن ينفعكم ٱلفرار إن فررتم من ٱلموت أو ٱلقتل وإذا لا تمتعون إلا قليلا
33:17
De ki: "Allah size bir kötülük murat eder yahut bir rahmet dilerse, Allah'la aranıza kim girebilir?" Onlar kendileri için, Allah'tan başka ne bir dost bulabilirler ne de bir yardımcı.
Kul men zellezı yasımüküm minellahi in erade biküm suen ev erade biküm rahmeh ve la yecidune lehüm min dunillahi veliyyev ve la nesıyra
قل من ذا ٱلذى يعصمكم من ٱلله إن أراد بكم سوءا أو أراد بكم رحمة ولا يجدون لهم من دون ٱلله وليا ولا نصيرا
33:18
Allah, içinizden hem tembellik edip hem de başkalarını geri bırakanları ve kardeşlerine, "Hadi bize gelin!" diyenleri biliyor. Zaten onlar savaşa/zora çok az gelirler.
Kad yalemüllahül müavvikıyne minküm ve kailıne li ıhvanihim helümme ileyna ve la yetunel bese illa kalila
قد يعلم ٱلله ٱلمعوقين منكم وٱلقائلين لإخونهم هلم إلينا ولا يأتون ٱلبأس إلا قليلا
33:19
Size karşı cimrilik/kıskançlık ederler. Korku geldiğinde onları sana bakar halde görürsün. Korku gittiğinde ise hayra karşı kıskançlık yüzünden sizi keskin dillerle yaralarlar. Ölümden üzerine baygınlık çökmüş biri gibidirler. Bunlar iman etmemişlerdir. Bu yüzden de Allah, amellerini boşa çıkarmıştır. Bunu yapmak Allah için çok kolaydır.
E şıhhaten aleyküm Fe iza cael havfü raeytehüm yenzurune ileyke teduru ayünühüm kellezı yuğşa aleyhi minel mevt fe iza zehebel havfü selekuhüm bi elsinetin hıdadin eşıhhaten alel hayr ülaike lem yüminu fe ahbetallahü amalehüm ve kane zalike alellahi yesıra
أشحة عليكم فإذا جاء ٱلخوف رأيتهم ينظرون إليك تدور أعينهم كٱلذى يغشى عليه من ٱلموت فإذا ذهب ٱلخوف سلقوكم بألسنة حداد أشحة على ٱلخير أولـئك لم يؤمنوا فأحبط ٱلله أعمـلهم وكان ذلك على ٱلله يسيرا
33:20
Düşman hiziplerin gitmediğini sanıyorlar. Düşman hizipler gelecek olsalar, bunlar isterler ki, Bedevi Araplar içinde bulunsunlar da sizinle ilgili haberleri sorsunlar. Şayet içinizde bulunsalardı, pek azı müstesna, savaşmayacaklardı.
Yahsebunel ahzabe lem yezhebu ve iy yetil ahzabü yeveddu lev ennehüm badune fil arabi yeselune an embaiküm ve lev kanu fıküm ma katelu illa kalıla
يحسبون ٱلأحزاب لم يذهبوا وإن يأت ٱلأحزاب يودوا لو أنهم بادون فى ٱلأعراب يسـلون عن أنبائكم ولو كانوا فيكم ما قـتلوا إلا قليلا
33:21
Yemin olsun, Allah resulünde sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenlerle Allah'ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.
Le kad kane leküm fı rasulillahi üsvetün hasenetül li men kane yercüllahe vel yevmel haıra ve zekerallahe kesıra
لقد كان لكم فى رسول ٱلله أسوة حسنة لمن كان يرجوا ٱلله وٱليوم ٱلـاخر وذكر ٱلله كثيرا
33:22
Müminler, düşman hizipleri gördüklerinde şöyle demişlerdir: "Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur. Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür." Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı.
Ve lemma rael müminunel ahzabe kalu haza ma veadenellahü ve rasulühu ve sadekallahü ve rasulühu ve ma zadehüm illa ımanev ve teslıma
ولما رءا ٱلمؤمنون ٱلأحزاب قالوا هـذا ما وعدنا ٱلله ورسولهۥ وصدق ٱلله ورسولهۥ وما زادهم إلا إيمـنا وتسليما
33:23
İnananlardan öyle erler vardır ki, Allah'a verdikleri sözde sadakatle dururlar. Onlardan bazısı adadığını yerine getirdi, bazısı da bekliyor. Sözlerini asla değişmediler.
Minel müminıne ricalün sadeku ma ahedüllahe aleyh fe minhüm men kada nahbehu ve minhüm mey yentezıru ve ma beddelu tebdıla
من ٱلمؤمنين رجال صدقوا ما عـهدوا ٱلله عليه فمنهم من قضى نحبهۥ ومنهم من ينتظر وما بدلوا تبديلا
33:24
Çünkü Allah, doğru sözlülere doğruluklarının karşılığını verecek. İkiyüzlülere de dilerse azap edecek. Belki de onlara tövbe nasip edecek. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Li yecziyellahüs sadikıyne bi sıdkıhim ve yüazzibel münafikıyne in şae ev yetube aleyhim innellahe kane ğafurar rahıyma
ليجزى ٱلله ٱلصـدقين بصدقهم ويعذب ٱلمنـفقين إن شاء أو يتوب عليهم إن ٱلله كان غفورا رحيما
33:25
Allah, küfre sapanları öfkeleriyle yüz geri etti; hiçbir hayra ulaşamadılar. Allah, çarpışma sırasında müminler için yeterli oldu. Allah Kavi'dir, Aziz'dir.
Ve raddellahüllezıne keferu bi ğayzıhim lem yenalu hayra ve kefallahül müminınel kıtal ve kanellahü kaviyyen azıza
ورد ٱلله ٱلذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفى ٱلله ٱلمؤمنين ٱلقتال وكان ٱلله قويا عزيزا
33:26
Allah, Ehlikitap'tan onlara arka çıkanları, kulelerinden/kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı: Bir grubunu öldürüyordunuz, bir grubunu da esir ediyordunuz.
Ve enzelellezıne zaheruhüm min ehlil kitabi min sayasıyhim ve kazefe fı kulubihimür rube ferıkan taktülune ve tesirune ferıka
وأنزل ٱلذين ظـهروهم من أهل ٱلكتـب من صياصيهم وقذف فى قلوبهم ٱلرعب فريقا تقتلون وتأسرون فريقا
33:27
Sizi onların yerlerine-yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız bir toprağa mirasçı kıldı. Allah'ın her şeye gücü yeter.
Ve evraseküm erdahüm ve diyarahüm ve emvalehüm ve erdal lem tetauha ve kanellahü ala külli şeyin kadıra
وأورثكم أرضهم وديـرهم وأمولهم وأرضا لم تطـوها وكان ٱلله على كل شىء قديرا
33:28
Ey Peygamber, eşlerine şöyle söyle: "Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım."
Ya eyyühen nebiyyü kul li ezvacike in küntünne türidnel hayated dünya ve zıneteha fe tealeyne ümettıkünne ve üserrıhkünne serahan cemıla
يـأيها ٱلنبى قل لأزوجك إن كنتن تردن ٱلحيوة ٱلدنيا وزينتها فتعالين أمتعكن وأسرحكن سراحا جميلا
33:29
"Yok eğer Allah'ı, resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah sizin güzel düşünüp güzel hareket edenlerinize büyük bir ödül hazırlamıştır.
Ve in küntünne türidnellahe ve rasulehu ved daral ahırate fe innellahe eadde lil muhsinati minkünne ecran azıyma
وإن كنتن تردن ٱلله ورسولهۥ وٱلدار ٱلـاخرة فإن ٱلله أعد للمحسنـت منكن أجرا عظيما
33:30
Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.
Ya nisaen nebiyyi mey yeti minkünne bi fahışetim mübeyyinetiy yudaaf lehel azabü dfeyn ve kane zalike alellahi yesıra
يـنساء ٱلنبى من يأت منكن بفـحشة مبينة يضـعف لها ٱلعذاب ضعفين وكان ذلك على ٱلله يسيرا
33:31
Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.
Ve mey yaknüt minkünne lillahi ve rasulihı ve tamel salihan nütiha ecraha merrateyni ve atedna leha rizkan kerıma
ومن يقنت منكن لله ورسولهۦ وتعمل صـلحا نؤتها أجرها مرتين وأعتدنا لها رزقا كريما
33:32
Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin.
Ya nisaen nebiyyi lestünne ke ehadim minen nisai inittekaytünne fe la tahdane bil kavli fe yatmeallezı fı kalbihı meraduv ve kulne kavlem marufa
يـنساء ٱلنبى لستن كأحد من ٱلنساء إن ٱتقيتن فلا تخضعن بٱلقول فيطمع ٱلذى فى قلبهۦ مرض وقلن قولا معروفا
33:33
Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. Namazı/duayı yerine getirin, zekatı verin, Allah'a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor.
Ve karne fı büyutikünne ve la teberracne teberrucel cahiliyyetil ula ve ekımmes salete ve atınez zekate ve etınellahe ve rasuleh innema yürıdüllahü li yüzhibe ankümür ricse ehlel beyti ve yütahhiraküm tathıra
وقرن فى بيوتكن ولا تبرجن تبرج ٱلجـهلية ٱلأولى وأقمن ٱلصلوة وءاتين ٱلزكوة وأطعن ٱلله ورسولهۥ إنما يريد ٱلله ليذهب عنكم ٱلرجس أهل ٱلبيت ويطهركم تطهيرا
33:34
Evlerinizde Allah'ın ayetlerinden ve hikmetten okunanları hatırlayın. Kuşkusuz, Allah Latif'tir, Habir'dir.
Vezkürne ma yütla fı büyutikünne min ayatillahi vel hıkmeh innellahe kane latıyfen habıra
وٱذكرن ما يتلى فى بيوتكن من ءايـت ٱلله وٱلحكمة إن ٱلله كان لطيفا خبيرا
33:35
Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar.
İnnel müslimıne vel müslimati vel müminıne vel müminati vel kanitıne vel kanitati ves sadikıyne ves sadikati ves sabirıne ves sabirati vel haşiıyne vel haşiati vel mütesaddikıyne vel mütesaddikati ves saimıne ves saimati vel hafizıyne fürucehüm vel hafizate vez zakirınellahe kesırav vez zakirati eaddelahü lehüm mağfiratev ve ecran azıyma
إن ٱلمسلمين وٱلمسلمـت وٱلمؤمنين وٱلمؤمنـت وٱلقـنتين وٱلقـنتـت وٱلصـدقين وٱلصـدقـت وٱلصـبرين وٱلصـبرت وٱلخـشعين وٱلخـشعـت وٱلمتصدقين وٱلمتصدقـت وٱلصـئمين وٱلصـئمـت وٱلحـفظين فروجهم وٱلحـفظـت وٱلذكرين ٱلله كثيرا وٱلذكرت أعد ٱلله لهم مغفرة وأجرا عظيما
33:36
Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.
Ve ma kane li müminiv ve la müminetin iza kadallahü ve rasulühu emran ey yekune lehümül hıyeratü min emrihim ve mey yasıllahe ve rasulehu fe kad dalle dalalem mübına
وما كان لمؤمن ولا مؤمنة إذا قضى ٱلله ورسولهۥ أمرا أن يكون لهم ٱلخيرة من أمرهم ومن يعص ٱلله ورسولهۥ فقد ضل ضلـلا مبينا
33:37
Hani sen Allah'ın nimetlendirdiği, senin de lütufta bulunduğun kişiye "Eşini yanında tut, Allah'tan kork!" diyordun ama, Allah'ın açıklayacağı bir şeyi de içinde saklıyordun; insanlardan çekiniyordun. Oysaki kendisinden korkmana Allah daha layıktır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince onu sana nikahladık ki, evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde, müminler için o kadınlarla evlenmede bir güçlük olmasın. Zaten Allah'ın emri yerine getirilmiştir.
Ve iz tekulü lillezı enamellahü aleyhi ve enamte aleyhi emsik aleyke zevceke vettekıllahe ve tuhfı fı nefsike mellahü mübdıhi ve tahşen nas vallahü ehakku en tahşah felemma kada zeydüm minha vetaran zevvecnakeha li key la yekune alel müminıne haracün fi ezvaci edıyaihim iza kadav minhünne vetara ve kane emrullahi mefula
وإذ تقول للذى أنعم ٱلله عليه وأنعمت عليه أمسك عليك زوجك وٱتق ٱلله وتخفى فى نفسك ما ٱلله مبديه وتخشى ٱلناس وٱلله أحق أن تخشىه فلما قضى زيد منها وطرا زوجنـكها لكى لا يكون على ٱلمؤمنين حرج فى أزوج أدعيائهم إذا قضوا منهن وطرا وكان أمر ٱلله مفعولا
33:38
Allah'ın kendisine farz kıldığı şeyde peygambere hiçbir vebal yoktur. Daha önce gelip geçmişlerde de Allah'ın yolu-yöntemi buydu. Allah'ın emri, belirlenmiş bir kaderdir/ölçüdür.
Ma kane alen nebiyyi min haracin fıma feradallahü leh sünnetellahi fillezıne halev min kabl ve kane emrullahi kaderam makdura
ما كان على ٱلنبى من حرج فيما فرض ٱلله لهۥ سنة ٱلله فى ٱلذين خلوا من قبل وكان أمر ٱلله قدرا مقدورا
33:39
Onlar ki Allah'ın mesajlarını tebliğ edip O'ndan korkarlar, Allah'tan gayrı hiç kimseden korkmazlar. Hesap sorucu olarak Allah yeter.
İllezıne yübelliğune risalatillahi ve yahşevnehu ve la yahşevne ehaden ilellah ve kefa billahi hasıba
ٱلذين يبلغون رسـلـت ٱلله ويخشونهۥ ولا يخشون أحدا إلا ٱلله وكفى بٱلله حسيبا
33:40
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor.
Ma kane muhammedün eba ehadim mir ricaliküm ve lakir rasulellahi ve hatemen nebiyyın ve kanellahü bi külli şeyin alıma
ما كان محمد أبا أحد من رجالكم ولـكن رسول ٱلله وخاتم ٱلنبيـن وكان ٱلله بكل شىء عليما
33:41
Ey iman edenler! Allah'ı çok anın!
Ya eyyühellezıne amenüzkürullahe zikran kesıra
يـأيها ٱلذين ءامنوا ٱذكروا ٱلله ذكرا كثيرا
33:42
O'nu sabah-akşam tespih edin!
Ve sebbihuhu bükratev ve esıyla
وسبحوه بكرة وأصيلا
33:43
O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye size acıyor/destek veriyor. Melekleri de öyle yapıyor. Zaten O, inananlara karşı çok merhametlidir.
Hüvellezı yüsallı aleyküm ve melaiketühu li yuhriceküm minez zulümati ilen nur ve kane bil müminıne rahıyma
هو ٱلذى يصلى عليكم وملـئكتهۥ ليخرجكم من ٱلظلمـت إلى ٱلنور وكان بٱلمؤمنين رحيما
33:44
Kendisine kavuştukları gün onların esenlik dilekleri şöyledir: "Selam!" O, onlar için seçkin ve bereketli bir ödül hazırlamıştır.
Tehıyyetühüm yevme yelkavnehu selam ve eadde lehüm ecran kerıma
تحيتهم يوم يلقونهۥ سلـم وأعد لهم أجرا كريما
33:45
Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ya eyyühen nebiyyü inna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra
يـأيها ٱلنبى إنا أرسلنـك شـهدا ومبشرا ونذيرا
33:46
Ve Allah'ın izniyle bir davetçi, ışık saçan bir kandil olarak...
Ve daıyen ilellahi bi iznihı ve siracem münıra
وداعيا إلى ٱلله بإذنهۦ وسراجا منيرا
33:47
Ve muştula inananlara: Kendilerine Allah'tan büyük bir lütuf vardır.
Ve beşşiril müminıne bi enne lehüm minellahi fadlen kebıra
وبشر ٱلمؤمنين بأن لهم من ٱلله فضلا كبيرا
33:48
İnkarcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
Ve la tütııl kafirıne vel münafikıyne ve da ezahüm ve tevekkel alellah ve kefa billahi vekıla
ولا تطع ٱلكـفرين وٱلمنـفقين ودع أذىهم وتوكل على ٱلله وكفى بٱلله وكيلا
33:49
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikahlayıp da kendilerini, onlara dokunmadan boşarsanız, sizin belirleyeceğiniz bir iddet boyunca onları bekletme hakkınız yoktur. O halde, böyle durumlarda onları nimetlendirin ve kendilerini güzelce serbest bırakın.
Ya eyyühellezıne amenu iza nekahtümül müminati sümme tallaktümuhünne min kabli en temessuhünne femaleküm aleyhinne min ıddetin tatedduneha fe mettiuhünne ve serrihuhünne serahan cemıla
يـأيها ٱلذين ءامنوا إذا نكحتم ٱلمؤمنـت ثم طلقتموهن من قبل أن تمسوهن فما لكم عليهن من عدة تعتدونها فمتعوهن وسرحوهن سراحا جميلا
33:50
Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber'e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu... Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Ya eyyühen nebiyyü inna ahlelna leke ezvacekellatı ateyte ücurahünne ve ma meleket yemınüke memma efaellahü aleyke ve benati ammike ve benati ammatike ve benati halike ve benati halatikellatı hacerne meake vemraetem mümineten iv vehebet nefseha lin nebiyyi in eraden nebiyyü ey yestenkihaha halisatel leke min dunil müminın kad alimna ma feradna aleyhim fı ezvacihim ve ma meleket eymanühüm li keyla yekune aleyke harac ve kanellahü ğafurrar rahıyma
يـأيها ٱلنبى إنا أحللنا لك أزوجك ٱلـتى ءاتيت أجورهن وما ملكت يمينك مما أفاء ٱلله عليك وبنات عمك وبنات عمـتك وبنات خالك وبنات خـلـتك ٱلـتى هاجرن معك وٱمرأة مؤمنة إن وهبت نفسها للنبى إن أراد ٱلنبى أن يستنكحها خالصة لك من دون ٱلمؤمنين قد علمنا ما فرضنا عليهم فى أزوجهم وما ملكت أيمـنهم لكيلا يكون عليك حرج وكان ٱلله غفورا رحيما
33:51
Onlardan dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Bir süre için uzaklaştığın hanımlarından dilediğini yanına almanda bir sakınca yoktur. Onların gözlerinin aydınlanmasında, tasalanmalarında ve kendilerine verdiğinle hepsinin hoşnut olmasında bu daha uygun bir yoldur. Allah sizin kalplerinizde olanı bilir. Allah Alim'dir, Halim'dir.
Türcı men teşaü minhünne ve tüvı ileyke men teşa ve menibteğayte mimmen azelte fe la cünaha aleyk zalike edna en tekarra ayünühünne ve la yahzenne ve yerdayne bima ateytehünne küllühünn vallahü yalemü ma fı kulubiküm ve kanellahü alımen halıma
ترجى من تشاء منهن وتـوى إليك من تشاء ومن ٱبتغيت ممن عزلت فلا جناح عليك ذلك أدنى أن تقر أعينهن ولا يحزن ويرضين بما ءاتيتهن كلهن وٱلله يعلم ما فى قلوبكم وكان ٱلله عليما حليما
33:52
Bundan sonra sana artık başka kadınlar helal olmaz. Bunları, başka eşlerle değiştirmek de -onların güzellikleri hoşuna gitse bile - helal olmaz. Elinin sahip olabilecekleri müstesna. Allah her şey üzerinde bir Rakib'dir, her şeyi gözetlemektedir.
La yehıllü leken nisaü min badü ve la en tebeddele bihinne min ezvaciv ve lev acebeke husnühünne illa ma meleket yemınük ve kanellahü ala külli şeyir rakıyba
لا يحل لك ٱلنساء من بعد ولا أن تبدل بهن من أزوج ولو أعجبك حسنهن إلا ما ملكت يمينك وكان ٱلله على كل شىء رقيبا
33:53
Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikahlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
Ya eyyühellezıne amenu la tedhulu büyuten nebiyyi illa ey yüzene leküm ila taamin ğayra nazırıne inahü ve lakin iza düıytüm fedhulu fe iza taımtüm fenteşiru ve la müstenisıne li hadıs inne zaliküm kane yüzin nebiyye fe yestahyı minküm vallahü la yestahyı minel hakk ve iza seeltümuhünne metaan feseluhünne miv verai hıcab zaliküm atheru li kulubiküm ve kulubihinn ve ma kane leküm en tüzu rasullellahi ve la en tenkihu ezvacehu mim badihı ebeda inne zaliküm kane ındellahi azıyma
يـأيها ٱلذين ءامنوا لا تدخلوا بيوت ٱلنبى إلا أن يؤذن لكم إلى طعام غير نـظرين إنىه ولـكن إذا دعيتم فٱدخلوا فإذا طعمتم فٱنتشروا ولا مستـنسين لحديث إن ذلكم كان يؤذى ٱلنبى فيستحىۦ منكم وٱلله لا يستحىۦ من ٱلحق وإذا سألتموهن متـعا فسـلوهن من وراء حجاب ذلكم أطهر لقلوبكم وقلوبهن وما كان لكم أن تؤذوا رسول ٱلله ولا أن تنكحوا أزوجهۥ من بعدهۦ أبدا إن ذلكم كان عند ٱلله عظيما
33:54
Siz birşeyi açıklasanız da gizleseniz de Allah bunların tümünü bilmektedir.
İn tübdu şeyen ev tuhfuhü fe innellahe kane bi külli şeyin alıma
إن تبدوا شيـا أو تخفوه فإن ٱلله كان بكل شىء عليما
33:55
Peygamber'in hanımlarına; babaları, oğulları, kardeşleri,erkek kardeşlerinin oğulları, kızkardeşlerinin oğulları, hizmetindeki kadınlar ve anlaşmalarıyla sahip olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah'tan korkun, ey Peygamber hanımları! Kuşkusuz, Allah her şeye tanıklık etmektedir.
La cünaha aleyhinne fı abaihinne ve la ebnaihinne ve la ıhvanihinne ve la ebnai ıhvanihinne ve la ebnai ehavatihinne ve la nisaihinne ve la ma meleket eymanühünn vettekıynellah innellahe kane ala külli şeyin şehıda
لا جناح عليهن فى ءابائهن ولا أبنائهن ولا إخونهن ولا أبناء إخونهن ولا أبناء أخوتهن ولا نسائهن ولا ما ملكت أيمـنهن وٱتقين ٱلله إن ٱلله كان على كل شىء شهيدا
33:56
Şu bir gerçek ki, Allah ve melekleri, o Peygamber'e destek verirler/onun şanını yüceltirler. Ey inananlar! Siz de ona destek olun/onun şanını yüceltin ve ona içtenlikle selam verin.
İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy ya eyyühellezıne amenu sallu aleyhi ve sellimu teslıma
إن ٱلله وملـئكتهۥ يصلون على ٱلنبى يـأيها ٱلذين ءامنوا صلوا عليه وسلموا تسليما
33:57
Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da ahirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır.
İnnellezıne yüzunellahe ve rasulehu leanehümüllahü fid dünya vel ahırati ve eadde lehüm azabem mühına
إن ٱلذين يؤذون ٱلله ورسولهۥ لعنهم ٱلله فى ٱلدنيا وٱلـاخرة وأعد لهم عذابا مهينا
33:58
Mümin erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler, bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.
Vellezıne yüzunel müminıne vel müminati bi ğayri mektesebu fe kadıhtemelu bühtanev ve ismem mübına
وٱلذين يؤذون ٱلمؤمنين وٱلمؤمنـت بغير ما ٱكتسبوا فقد ٱحتملوا بهتـنا وإثما مبينا
33:59
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Ya eyyühen nebiyyü kul li ezvacike ve benatike ve nisail müminıne yüdnıne aleyhinne min celabıbihinn zalike edna ey yurafne fe la yüzeyn ve kanellahü ğafurar rahıyma
يـأيها ٱلنبى قل لأزوجك وبناتك ونساء ٱلمؤمنين يدنين عليهن من جلـبيبهن ذلك أدنى أن يعرفن فلا يؤذين وكان ٱلله غفورا رحيما
33:60
İkiyüzlüler, kalplerinde maraz bulunanlar, şehirde çirkin haberler yayanlar, bu yaptıklarına son vermezlerse, seni onların üzerine gitmeye elbette teşvik edeceğiz. Bundan sonra onlar, orada senin yakınında, çok az kalabilirler.
Le il lem yentehil münafikune vellezıne fı kulubihim meraduv vel mürcifune fil medıneti le nuğriyenneke bihim sümme la yücaviruneke fıha illa kalila
لئن لم ينته ٱلمنـفقون وٱلذين فى قلوبهم مرض وٱلمرجفون فى ٱلمدينة لنغرينك بهم ثم لا يجاورونك فيها إلا قليلا
33:61
Lanetlenmiş hale gelirler. Rastlandıkları yerde enselenirler, öldürülür de öldürülürler.
Melunıne eyne ma sükıfu ühızu ve kuttilu taktila
ملعونين أينما ثقفوا أخذوا وقتلوا تقتيلا
33:62
Bu, Allah'ın daha önce gelip geçmişlerde işleyen tavrı-tarzıdır. Allah'ın tavrında herhangi bir değişiklik asla bulamazsın.
Sünnetellahi fillezıne halev min kabl ve len tecide li sünnetillahi tebdıla
سنة ٱلله فى ٱلذين خلوا من قبل ولن تجد لسنة ٱلله تبديلا
33:63
İnsanlar sana kıyametin saatinden soruyorlar. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır." Ne bilirsin, belki de o saat yakındır!
Yeselüken nasü anis saah kul innema ılmüha ındellah ve ma yüdrıke lealles saat tekunü karıba
يسـلك ٱلناس عن ٱلساعة قل إنما علمها عند ٱلله وما يدريك لعل ٱلساعة تكون قريبا
33:64
Hiç kuşkusuz, Allah, inkarcıları lanetlemiş ve onlar için çılgın bir ateş hazırlamıştır.
İnnellahe leanel kafirıne ve eadde lehüm seıyra
إن ٱلله لعن ٱلكـفرين وأعد لهم سعيرا
33:65
Uzun süre kalacaklardır onun içinde. Ne bir dost bulacaklardır ne bir yardımcı.
Halidıne fıha ebeda la yecidune veliyyev ve la nesıyra
خـلدين فيها أبدا لا يجدون وليا ولا نصيرا
33:66
Gün olur, yüzleri ateşin içinde evrilip çevrilir de şöyle derler: "Vay başımıza! Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke resule itaat etseydik."
Yevme tükallebü vücuhühüm fin nari yekulune ya leytena etanellahe ve etaner rasula
يوم تقلب وجوههم فى ٱلنار يقولون يـليتنا أطعنا ٱلله وأطعنا ٱلرسولا
33:67
Ve derler ki: "Rabbimiz! Biz, efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar."
Ve kalu rabbena inna etana sadetena ve küberaena fe edallunes sebıla
وقالوا ربنا إنا أطعنا سادتنا وكبراءنا فأضلونا ٱلسبيلا
33:68
"Rabbimiz, onlara iki kat azap ver; onları büyük bir lanet ile lanetle!"
Rabbena atihim dıfeyni minel azabi velanhüm lanen kebıra
ربنا ءاتهم ضعفين من ٱلعذاب وٱلعنهم لعنا كبيرا
33:69
Ey iman edenler! Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın! Allah, Musa'yı onların dediğinden uzak tutmuştur. O, Allah katında olumlu, itibarlı bir kul idi.
Ya eyyühellezıne amenu la tekunu kellezıne azev musa fe berraehüllahü mimma kalu ve kane ındellahi vecıha
يـأيها ٱلذين ءامنوا لا تكونوا كٱلذين ءاذوا موسى فبرأه ٱلله مما قالوا وكان عند ٱلله وجيها
33:70
Ey iman edenler! Allah'tan sakının ve sağlam söz seyleyin!
Ya eyyühellezıne amenüttekullahe ve kulu kavlen sedıda
يـأيها ٱلذين ءامنوا ٱتقوا ٱلله وقولوا قولا سديدا
33:71
Ki Allah amellerinizi barışa/hayra yarayışlı kılsın, günahlarınızı affetsin. Allah'a ve O'nun resulüne itaat eden, büyük bir başarı elde etmiştir.
Yuslıh leküm amaleküm ve yağfir leküm zünubeküm ve mey yütııllahe ve rasulehu fe kad faze fevzen azıyma
يصلح لكم أعمـلكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع ٱلله ورسولهۥ فقد فاز فوزا عظيما
33:72
Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi.
İnna aradnel emanete ales semavati vel erdı vel cibali fe ebeyne ey yahmilneha ve eşfakne minha ve hamelehel insan innehu kane zalumen cehula
إنا عرضنا ٱلأمانة على ٱلسمـوت وٱلأرض وٱلجبال فأبين أن يحملنها وأشفقن منها وحملها ٱلإنسـن إنهۥ كان ظلوما جهولا
33:73
Bunun böyle olması, Allah'ın; ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınlara, şirke sapmış erkeklerle şirke sapmış kadınlara azap etmesi, mümin erkeklerle mümin kadınların tövbelerini kabul etmesi içindir. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.
Li yüazzibellahül münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikati ve yetubellahü alel müminıne vel müminat ve kanellahü ğafurar rahıyma
ليعذب ٱلله ٱلمنـفقين وٱلمنـفقـت وٱلمشركين وٱلمشركـت ويتوب ٱلله على ٱلمؤمنين وٱلمؤمنـت وكان ٱلله غفورا رحيما
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.