Kuran dunyanin seklinin yuvarlak oldugu soyler
Allahın kelamı olan kuran birçok bilimsem mucizeyi içinde barındırmaktadır. Kuran dünyanın, evrenin ve doğanın birçok mucizevi bilimsel olayları bize anlatmaktadır. Bu olayların bazıları zamanında insanların kit bilgisi ve dar görüşleri yüzünden tam olarak anlaşılamamıştır.
Bunlardan en önemlilerinden biri de dünyanın şekliyle ilgili olanıdır. Eski zamanlarda dünya'nın düz olduğu düşünüldüğü için Kuran da ki bazı ayetlerde de dünya nın düzlüğü hakkında bilgi verdiği sanılmıştır. Ancak Allahın kuran da kullandığı kelimelere ve farklı ayetlerdeki bilgilere dikkat edersek bunun doğru olmadığı vede Kuran da açık ve net bir şekilde dünya'nın yuvarlak olduğunu hatta bununda ilerisinde dünya'nın "basık küresel" bir şekle sahip olduğu bundan yaklaşık 1400 yıl önce bize bildirilmiştir.
İslam da bugüne kadar genelde hep tefsirler üzerinden kuranı öğrenmeye yada anlamaya çalışılmıştır, ancak bu hem çok büyük bir yanlış hemde kurana karşı gelmek demektir. Tefsir bir kul tarafından yapılır vede bu kişinin kendi bildikleri, kültürü ve eğitimi ile sınırlı kalır. Allahın kelamı ise bu tür sınırlamara tabi değildir.
Kuranda dünyanın şekliyle ilgili ayetler hep bu tefsirler yüzünden "düzlük" olarak tanımlanmıştır. Ancak Kuran dünyanın yuvarlak olduğunu birçok ayette bize bildirmiştir. Bu ayetlerin bazıları çok açık ve anlaşılır olmasına rağmen bazıları da bilgili olmayı gerektirmektedir.
Kuran bir yılda 12 ay olduğunu açıkça söylemektedir (39.5). Ayrıca Allah gün ve gece'nın devamlı birbirlerinin ardından geldiğini yani gündüz ve gece döngüsünden birçok ayette bahsetmektedir. (3.27,22.61,31.29,36.38,35.13,57.6). Ayrıca 91.4 ve 92.1 ayetleride gündüz ve gecenin dünyayı sarıp sarmaladığını belirtir.
Bu ayetlerde görüldüğü gibi Kuran dünyanın yuvarlak olduğunu açık bir şekilde belirtmektedir Gün ve gece sadece Dünya yuvarlak ise olur, eğer dünya düz olsaydı bu durumlar gerçekleşemezdi, ayın ve güneşin bir yörüngede döndükleride 36.38 ve 36.39. ayetlerde belirtikmektedir.
Bu ayetlerin yanında Kuranın dünyanın şekli hakkında en önemli ve dikkat çekici olanı Dünyanın şeklinin Deve kuşu yumurtasına benzetildiği Naziat süresi 90. Ayettir. Bu ayetteki "dahāhā" (دَحَاهَا) kelimesi insanların bilgisizliği vede tefsir yapanların dar görüşlülüğü yüzünden sadece “yaymak” olarak kabul edilmiştir. Ancak bu kelimenin anlamı çok daha derin ve önemlidir.
Allah kuran'ı tam bir mucize olarak indirmiştir vede kuran da geçen herşey gizemli bir şekilde oluşturulmuştur. Allahın kullandığı kelimelerin bile özel bir sebebi vardır çünkü Allah bazı ayetlerde normalın dışında kelimeler kullanarak oradaki kullanıma özel bir anlam vermiştir. Bunları iyice anlayabilmek için önce kuran'ı ve kurandaki kelimeleri iyice incelemek ve bu kelimelerin kök kelimeleri ile birlikte peygamberimizin dönemindeki kullanımlarına dikkat etmek gereklidir.
Arapça fiili “dahā” kelimesi dünya'nın yumurta şeklinde olduğunu söylemektedir. “Diḥya” isim biçimi hâlâ bazı Arap lehçelerinde yumurta anlamında kullanılmaktadır, buda kelimenin bu anlamını desteklemektedir.
Arapça Kök ve Anlamı
"Dahāhā" kelimesinin kökü "dahā" (دَحَى) fiilidir. Bu fiilin temel anlamları şunlardır:
Proto-Semitik ve Kök Anlamlar
Arapça kökleri anlamak için Proto-Semitik köklere bakmak faydalıdır. Semitik diller ailesindeki kelimeler genellikle benzer anlamlar taşır ve kökleri ortaktır.
Kok kelime “dahā” nin anlamı görüldüğü gibi “yaymak”. Ancak bu kök kelimenin de esas kök kelimesi olan د ح و (d ḥ w) den türeyen kelimeler arasından çok ilginç ve dikkat çekici kelimeler var. Bu kelimelerde hep Deve kuşu ile ilgili. Genelde Deve kuşunun yuva yaptığı yer, Deve kuşunun yumurtasını koyduğu yer ve Deve kuşu yumurtası anlamalarına gelen kelimeler.
Arapça "دَحْيَة" (dahya) kelimesi, devekuşu yumurtası anlamına gelir. Bu kelime, "dahā" (دَحَى) köküyle bağlantılıdır ve yayma veya döşeme anlamını taşıyan kökten türetilmiş bir kelimedir. "Dahya" kelimesi, özellikle Kur'an'da yeryüzünün yayılmasına atıf yaparken mecazi bir anlamda kullanılabilir ve bazı yorumcular tarafından Dünya'nın elipsoidal şekline benzetilmiştir.
Kök ve Anlam
"D, H, W" kökünden türeyen bazı kelimeler arasında deve kuşu ile ilgili olanlar şunlardır:
دهاة (Dihāh): Deve kuşu (ostrich) anlamına gelir. Bu kelime Arapça'da deve kuşunu ifade etmek için kullanılır.
Arapça kök kelime sözlüklerinde د ح و (d ḥ w) kökünen türemiş kelimeler gözükmektedir. d-h-w kökünden turuyen udhiya (أدحوة) kelimelesinin anlamı “deve kuşunun yumurtladığı yer”, “deve kuşu yuvası” gibi anlamlara gelmektedir. Bunlarla birlikte dahāhā kelimesinin de anlamı diğerleri gibi deve kuşu ile alakası olma şansı yüksektir. Zaten d-h-w koku özel bir “yaymak” tan bahsetmektedir, çünkü arapça da “yaymak” anlamına gelen birçok keime vardır vede kuranda bu kelimeler başka ayetlerde kullanılmıştır. Ancak “dahāhā” kelimesi Kuran da sadece bu ayette geçmektedir ve bu ayette de dünyanın oluşumu ve şeklinden bahsedilmektedir. Allahın bu ayette diğer “yaymak” kelimeleri yerine özellikle dahāhā kelimesini kullanması kelimenin özel bir anlamı olduğunu gösteren başka bir kanıttır.
Diğer Ayetlerde Kullanılan Kelimeler
Kur'an'da yeryüzünün yaratılışı ve şekillendirilmesi hakkında kullanılan diğer bazı kelimeler ve ifadeler şunlardır:
"Dahāhā" Kelimesinin Özelliği
"Nâziât Suresi 79:30" ayetinde geçen "dahāhā" kelimesinin kullanımı, yeryüzünün yaratılış sürecindeki belirli bir aşamaya veya Allah'ın yeryüzünü insanların yaşamına uygun hale getirmesine dair özel bir anlam taşıyor olabilir. Arapça'da köklerin farklı türevleri ve kullanımları, çeşitli bağlamlarda farklı nüansları ifade edebilir.
Kuranda dahāhā kelimesinin bir tek yerde geçmesi ve buradaki anlamının sadece “yaymak” değil bundan daha fazlası olduğu da bu kelimenin deve kuşu ile olan ilişkisine bağlıdır. Klassik arabistan döneminde ve peygamberimizin döneminde de kullanılan bazı kelimelerin bugün kullanılmadığı bilinmektedir. O dönemlerde Arapların bildiği tek yumurta Deve kuşu yumurtasıdır, diğer yumurtalar arabistana çok daha sonra girmiştir. Arabistan deve kuşu'nun nesli tükendiği için "dahaha" kelimesinin kullanımı da azalarak yok olmuştur.
دَحَاهَا (dahāhā) kelimesi ve Arap devekuşu arasındaki bağlantı, devekuşunun yumurtalarını bırakma şeklinin, yumurtaları kumun üzerine koymadan önce kumu “yaymak” olduğunu anladığımız da bu kelimenin neden özellik bu ayette kullanıldığını daha net anlayabiliriz. Bu nedenle kök kelime yayılma ve yumurta anlamlarına sahiptir.
Bu durumda Kuranın 79. Sure Naziat daki 30. Ayet'te Allahın bize dünyayı nasıl oluşturduğu vede ne şekle getirdiğini anlattığını açık bir şekilde görebiliyoruz.
Dünya üzerinde ki birçok Alim bu ayeti deve kuşu yumurtası olarak doğru bir şekilde tercüme etmişlerdir. Bu ayetin en güzel ve doğru tercümesinide zamanında dünyanın en iyi alimlerinde biri olan Yaşar nuri hoca yapmıştır.
Onun çevirisine göre Naziat 30. Ayet;
“Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.” Anlamına gelmektedir.
Kuran bu örnekte olduğu gibi birçok bilimsel mucizeler ve bilgilerle doludur ancak insanlar bunları sadece kendi kıt görüşleri ve bilgileri çerçevesinde anlayabilirler. Bu sebepten dolayı Kuran'ı iyice araştırıp öğrenmek gerekir ki Kuran da bize bunu yapmamızı öğütler.